Bağımsızlığa Adanan Ömür: Mahambet Ötemisulı
Orhan Söylemez
Ayabek Bayniyazo
Bağımsızlığa Adanan Ömür: Mahambet Ötemisulı
Mahambet ÖTEMİSULI
(1804 – 1846)
Mahambet, Kazak topraklarını istila etmeyi amaçlayan, verimli topraklara askeri kaleler – Orınbor, Oral, Elek, Berdenki – inşa ederek yerleşmeye başlayan Rus Çarı’nın siyasetine ve bu amacını gerçekleştirmek için kukla gibi kullanılan Kazak Hanları ile Sultanlarına karşı halkı uyandıran, açıkça silahlı ayaklanmaya çağıran ilk Kazak şairidir. Bu konuda Kazak Edebiyatı ders kitabında şöyle yazıyor: Mahambet Ötemisulı, alev gibi yanan şair ve 1836-1841 yılları arasında Batı Kazakistan’daki istilaya (Rus istilası) karşı halk ayaklanmasının öncüsü. Onun özgürlüğü, eşitliği arzulayan, halkının derdini dile getiren kılıç gibi keskin şiirleri ayaklanmanın sloganı olmuş ve askerin yüreği uyandırıp coşturmuştur. Onun şiirlerinin kudretli gücü bu güne kadar okuyucularını duygulandırır, genç nesle millet sevgisini, vatan sevgisini öğretir. Kazak Türkleri küçük yaştan itibaren çocuklarını Mahambet şiirleriyle yetiştirmektedirler.
1801 yılından itibaren Batı Kazakistan’da, İdil ve Yayık nehirlerinin arasında Bökey Ordası kurulur. Bu devlet yapılanmasının Bökey, Sığay ve Cangir Hanlar yöneticileri oldular. Adı geçen hanlar döneminde, XIX. yüzyılda verimli topraklar Kazaklardan alınarak Ruslara verilmeye başlanır. Buna karşı koymaya çalışanlar en ağır şekilde cezalandırılır. Özellikle Cangir Han, en verimli yaylaları, en verimli toprakları kendisini destekleyen, sultanlara, din adamlarına, kendisine hizmet edenlere, akrabalarına dağıtır. En büyük payı da kendisi alır. Böylece halk ayaklanmasının çıkmasına neden olur. 1936-1938 yılları arasında yer alan İsatay Taymanov’un Bökey Ordasındaki halk ayaklanması toprağın daralmasından, Kazak Hanlarının tutumu ile Çarlık Rusyasının sömürgeciliğine karşı çıkan halk davasıdır.[1 - Daha fazla bilgi için bkz. Mahambet. Jorıq Jırları /Oy Tolğam/. Almatı: Abay klubı yay., 2007. s. 117-204.]
Mahambet Ötemisulı da bu ayaklanmayı dile getiren, ayaklanmanın çağrıcısı ve İsatay’ın en yakın arkadaşıdır. 1804 yılında Batı Kazakistan’da, Orda ilçesi, Beketay Kumı köyünde dünyaya geldi. Mahambet, gençliğini Han Sarayında geçirdi. Bir süre Cangir Han’ın sarayında hizmet etti. 1824-1828 yılları arasında Orınbor’da Cangir Han’ın oğlu Zülqarnayın’ın yanında kaldığında Rusça öğrendi. Arapça ve Rusça’yı iyi bilen Mahambet’i Cangir Han kendisini övecek şair olarak gördü. Fakat o han sarayı’ndaki haksızlığı görünce Cangir Han’a karşı geldi ve mücadeleye girişti. Cangir’in emirlerine uymadığı için saraydan ayrıldı.[2 - Bkz. Bes Ğasır Jırlaydı. 2 cilt. /Derleyiciler: Muhtar Mağavin, Mardan Baydildayev/.Almatı: Jazuşı yay., 1989. ss. 179-196.]
Mahambet ismi bu ayaklanmayla bağlantılı olarak bütün yurtta duyuldu. Şiirlerinde kendisini, arkadaşlarını ve o devirdeki tarihi süreci şiirlerinde tarif eder. Onun şiirleri halka büyük moral verir. “Savaş” adlı şiirinde Beketay Kumu’nda geçen çatışmayı şöyle anlatır:
Asker jiyıp аttаndıq,
Beketаy edi turаğım.
Аyğаylаp jаwğа tiygende
Аğаtаy-Beriş – urаnım.
Beketаy qumğа el qоnıp,
Bаybаqtı Jünis аttаndı,
Qоsıluwğа dem bоlıp.
“Qudаylаdı” hаn ulı,
İzdegen jаwı biz bоlıp.
Jаw qаrаsı körindi,
Jiyılğаn äsker bülindi.
İsаtаy – bаsşı, men – qоsşı.
İsаtаydıñ sоl künde
Аqtаbаn аtı аstındа,
Duwlığаsı bаsındа.
Zığırdаnı qаynаydı,
Аstınа mingen Aqtаbаn
Аq bökendey оynаydı.
Asker yığıp atlandık,
Beketay idi durağım.
Nara atıp düşmana saldırdığımızda
«Ağatay Beriş!» idi uranım.
Beketay Kumu’na yerleşen,
Baybaklı Cünis atlandı,
Koşulup destek için.
Allah dedi han oğlu,
Düşman bildiği bizleri.
Düşmanın gölgesi göründü,
Han askeri dağıldı.
İsatay öncü, ben yaveri.
İsatay’ın o günde
Aktaban atı altında,
Tolgası başında.
Öfkesi kabarıyordu,
Üstüne bindiği Aktaban at
Ceylan gibi yerinde duramıyordu.
Mahambet doğaçlama şiir söyleme yeteneğine sahip olan bir şairdir. O, Narın bölgesi’nde yaşadı. Halkı arkasına alabildi. Kahramanlıklık yapmakla kalmadı, bütün şiirlerinde kahramanlığı da anlattı. Şiirleri halkın ölmez mirası haline geldi. “Erewil atqa er salmay” (Sağlam atı eyerlemeden), “Kün qayda?” (Gün nerede?), “Muñayma” (Kederlenme) şiirleri halkı ayaklanmaya, mücadele etmeye çağıran şiirleridir. Bu şiirleri ayaklanmaya katılan halkın sloganı olmuştur.
İsyan 1836 yılının ilkbaharında başladı. Ekim ayının sonunda da İsatay iki bin askeriyle Han Sarayı’nın etrafını sardı. Onun Cangir Han’ı hâlâ yola getireceğim ümidi vardı. Yanındaki Mahambet, Übi, Tanatar ve Qabılanbay gibi en yakın arkadaşlarının sözünü dinlemedi. Saraya saldırmasına izin vermedi. Toplu, ağır silahlı Çar askerlerine karşı atlı isyancılar karşı karşıya geldiler. İsyancılar, bu durum karşısında geri çekilmek mecburiyetinde kalır. Büyük yenilgiye uğradı.[3 - Bkz. Mahambet. Jorıq Jırları /Berqayır AMANŞİN. Mahambettin Tağdırı/. Almatı: Abay klubı yay., 2007. s. 149-150.]
Bu durum Mahambet’in İsatay adına yazdığı “Ay, Mahambet, joldasım” (Hey, Mahambet, yoldaşım) şiirinde anlatılmaktadır.
Awır äsker qol ertip,
Jasqusqa barıp kirgende,
Arıstanday aqırğan
Aybatıma şıdamay,
Han balası jıladı – ay,
“Janımdı qiy” dep suradı-ay!
Aqköñil, añqaw jürekten,
Beremin dep, men turdım.
Kök bedewdi bawırlap,
Şabamın dep, sen turdın,
İsatay basşı bilsin dep,
Awır äsker qol turdı
Büyük bir ordu yanıma alıp,
Jaskus’a gelip girince,
Aslan gibi gürleyen
Hiddetime dayanamayarak,
Han balası ağladı-hey,
“Canıma kıyma” diye yalvardı – hey!
Alçak gönüllü saf yürekle,
Hayatını vereyim diyen ben idim.
Kök yarış atı kırbaçlayarak,
Hepsini ezip keselim diyen sen idin,
Öncümüz İsatay bilir diye,
Büyük bir ordu duruyordu.
Mahambet’in halk arasında çok yayılmış “Mahambettin Cangire aytqanı” (Mahambet’in Cangir’e Söyleği) şiiri yediden yetmişe herkes tarafından ezbere bilinir.
Hаn emessiñ, qаsqırsıñ,
Qаs аlbаstı bаsqırsıñ,
Dоstаrıñ kelip tаbаlаp,
Duşpаnıñ seni bаsqа ursın!
Hаn emessiñ, ılаñsıñ,
Qаrа şubаr jılаnsıñ.
Hаn emessiñ, аyarsıñ,
Аyır quyrıq şаyansıñ!
Han değilsin, aç kurtsun,
Allah kahretsin seni,
Dostların gelip başarısızlığına sevinsin,
Düşmanın seni gelip rezil etsin!
Han değilsin, belasın,
Kara yılansın.
Han değilsin, hilekarsın,
Çatal kuyruklu çiyansın!
Mahambet şiirlerinin baş kahramanı İsatay Taymanulı’dır. “İsatay degen ağam bar” (İsatay adlı ağam var), “Аrğımаqqа oq tiydi” (Arğımak ata kurşun değdi), “Tarlanım” (Kartalım) adlı birçok şiirinde İsatay’ın edebi kişiliği, insanlığı, cesareti, kararlılığı, zekiliği gibi özellikleri etraflıca anlatılır, tasvir edilir.
Mahambet’in şiirle beraber “Şilterli tereze”, “İsatay’ın aqtabanı-ay”, “Jayıq asuw”, “Qiyıl qırğını”, “Jumır qılış” ve “Qayran Narın” adlı küyleri de (melodi, ezgi) vardır.[4 - Bkz. Mahambet. Jorıq Jırları /Küyler/. Almatı: Abay klubı yay., 2007. s. 297-325.] Mahambet’in coşku dolu küyleri Kazakların Ulutaw sanat grubu tarafından çağdaş zamana uyarlanarak seslendirilmektedir.
Mahambet, 1846 yılında 43 yaşında, Karaoy’daki kendi evinde sofra başında Baymahanbet Sultan’ın gönderdiği katil Ikılas ve arkadaşları tarafından öldürüldü.
Mahambet’in şiirleri halk arasında sözlü olarak yayıldı. Yayınlanması ise daha sonra gerçekleşti. Mahambet’in şiirlerini onunla birlikte ayaklanmaya katılan şair Şerniyaz Jarılğasulı (1807-1868), Murat Mönkeulı (1843-1906) ve Iğılman Şörekulı (1876-1932) ezbere söylemiştir.
İlk defa 1908 yılında Kazan’da yayınlanan Murat Şair’in Ğumar Hacı’ya Söyledikleri adlı kitapta Mahambet’in yüzden fazla mısradan oluşan iki şiiri yer almıştır. Bazı şiirleri de 1912 yılında Gabdolla Muştak’ın Orınbor’da yayınladığı Kazak şairleri kitabında bulunmaktadır.
Mahambet’i ilk olarak tanıtmaya çalışan edebiyatçı Qajım Jumaliyev’dir. Qajım Jumaliyev Mahambet hakkında bilgi toplamak amacıyla halkın arasına sıkça araştırmalar yaptı. Neticede 1938 yılında Mahambet’in bir günlük ömrünü konu eden Ayqas (Mücadele/Savaş) uzun hikayesini (povest) yazdı. 1939 yılında Qajım Jumaliyev, Mahambet şiirlerini ayrı kitap olarak yayınladı ve 1940 yılında da kendisinin hazırladığı 9-sınıfın Kazak Edebiyatı ders kitabında Mahambet şiirlerine yer verdi. 1948 yılında hacimli bir monografi yazdı. Eserinde 19. yüzyılda Kazak Edebiyatı’nda tam bir insan tipini ortaya çıkaran ilk şairin Mahambet Ötemisulı olduğunu gösterdi. Ayrıca bu çalışmasında şairin şiirlerini konu ve devir, dil ve yapı bakımından inceledi. Bu yüzden Kazak araştırmacıları, dünyaya Abay’ı tanıtan Muhtar Awezov, Mahambet’i de tanıtan Qajım Jumaliyev derler.[5 - Mahambet şiirlerini yayınlanma tarihleri hakkında geniş bilgi için Bkz. Mahambet. Jorıq Jırları /Tüsinikter/. Almatı: Abay klubı yay., 2007. s. 369-379.]
Mahambet’in halkın çıkarını düşünen kişiliği, Han’dan bile çekinmeyen karakteri, yiğitliği, mücadeleyle dolu hayatı birçok ünlü Kazak yazarı, şairi ve sanat adamını etkilemiştir. Onlar da Mahambet’i tanımak ve halkına tanıtmak için kendi eserlerinde Mahambet’i konu edindiler.
1925 yılında Taşkent’te Iğılman Şörekulı’nın İsatay ile Mahambet’in yiğitliğini destanlaştıran “İsatay-Mahambet” poemi yayınlandı. Bunun gibi Mahambet’in yiğitlik yanlarını, kahramanlık karakterini açmaya katkıda bulunan diğer şair Tayır Jarokov’dur. 1930 yılında “Orda oqiyğaları” (Saray olayları) ve “Narın” adlı iki uzun şiir yazdı. Çağdaş Kazak şiirinde kahramanlık konusunu ele alıp, Mahambet karakterini şiirlerine konu eden diğer şair de Juban Moldağaliyev’dir. Onun da “Kek” (Öç/ Kin) poemi ve “Mahambet qabiri basında” (Mahambet’in kabri başında) adlı şiirleri vardır. Türk Dünyasınca tanınmış şair Muhtar Şahanov’un da “Mahambettiñ monologi” (Mahambet’in monologu) adlı poemi, Kadir Mırzali’nin “Mahambet” şiiri, Mukagali Makatayev’in “Aqbay deytin köl eken” (Akbay denen gölmüş), “Avtograf” (Yazarın el yazısı), “Mahambetter, Abaylar” (Mahambetler, Abaylar) şiirleri, Fariza Onğarsınova’nın “Almas qılış” (Elmas kılıç) poemi mevcuttur. Düzyazıda da Mahambet konusu Kazak Edebiyatı’nda epeyce işlenmiştir. Qajım Jumaliyev’in “Ayqas” (Mücadele) adlı uzun hikayesi, Anvar Alimjanov’un “Mahambet’in jebesi” (Mahambet’in oku), N.Abutaliyev’in “Qayran Narın” (Hey gidi Narın), Berqayır Amanşin’in “Mahambettiñ semseri” (Mahambet’in kılıcı) romanları ve Taken Alimkulov’un Karaoy adlı hikayesi onun hayatını konu edinen yazılardır. Taken Alimkulov hikayesinde, Mahambet’in ömrünün son zamanını ve nasıl öldürüldüğünü anlatır. Mahambet’in mezarı da Karaoy denen yerdedir. Hikayenin adı da bununla ilgilidir. Karaoy, Batı Kazakistan’ın İl merkezi Atırav’dan 40 kilometre uzaklıktadır.[6 - Geniş bilgi için bkz: Baqtiyarova R., Halenova R., Qarabayeva S., Idısova O. Er Esimi – El Esinde / Edebiyet Pen Önerdegi Mahambet Beynesin Jasav Meselesine/ Oral: Oral Pedagogikalıq İnstitutı yayın., 1986.]
Ayrıca Mahambet hakkında yazılan dram eserleri Kazak Edebiyatı’nda önemli yer tutmaktadır. 1936 yılında ayaklanmanın 100. yılı münasebetiyle yazılan İlyas Cansügirulı’nın İsatay-Mahambet oyunu, 1941-1943 tarihlerinde Gabdol Slanov’un Mahambet adlı oyununun ilk nüshasını yayınlasa, 1959 yılında gözden geçirilmiş son nüshası yayınlandı. Berqayır Amanşin’in de Jaqiya İsatayulı tarihi dramı yayınlandı. Resim sanatında da grafiker Maqum Qisameddinov çizdiği Mahambet resimleri için Ulusal Komsomol Gençlik Ödülü layık görüldü.
Ünlü antropolog Noel Şayahmetov, özel bir araştırma grubuyla gidip, Mahambet’in kabrindeki kafatasını inceleyip, buna göre yüz çehresini betimledi.[7 - Geniş bilgi için bkz: Baqtiyarova R., Halenova R., Qarabayeva S., Idısova O. Er Esimi – El Esinde / Edebiyet Pen Önerdegi Mahambet Beynesin Jasav Meselesine/ Oral: Oral Pedagogikalıq İnstitutı yayın., 1986.]
Bu hadise ünlü yazar Rahimcan Otarbayev tarafından romanlaştırıldı ve roman “Baş” ismiyle Avrasya Yazarlar Birliği Bengü Yayınları tarafından Ankara’da yayınlandı.
Aktarma Hakkında
Mahambet Ötemisulı şiirleri Kazak Türkleri tarafından çok sevilmektedir. Onun şiirlerini aktarırken şiirlerinde bazı kelimelerin çeşitli baskılarında kelime ya da harf farklılıkları tespit edildi. Bu da Mahambet şiirlerinin halk arasında önce sözlü söylenip, sonradan yazıya geçirilmesinden dolayı kaynaklanmış olmasındandır. Elimizde bulunan Mahambet Ötemisulı’nın şiirlerinin son yıllarda yayınlandığı iki kaynağı kıyasladığımızda buna pek çok örnek verebiliriz. Onlardan birkaçı: 1. Aynı sözün değişik varyantı: “Esil Er” şiirinde küçüklüğümde anlamında kullanılan söz “qurttayımda”[8 - Mahambet Ötemisulu. Şığarmalarınıñ Tört Tomdıq Akademiyalıq Jiynağı. Birinşi Tom. Öleñderi Men Küyleri. Almatı: Ğılım yay., 2003.] ( 2003, s.116) ve “quttayımda”[9 - Mahambet. Jorıq Jırları. Almatı: Halıqaralıq Abay Klubı yay., 2007.] (2007, s. 82) şeklinde geçmektedir. Bunu bazı şiir başlıklarında da görmekteyiz. “Mitken er” (2003, s.56) şiiri diğer kitapta “Minken er” (2007, s. 101) olarak geçmektedir. “Boray da boray qar jawsa” (2003, s. 32), “Oray da boray qar jawsa” (2007, s.30). Kaynaklar arasında sadece fonetik farklılıklar dışında bazen satır eksikliği veya fazlalığına da rastlanmaktadır. Örneğin, Mahambet Ötemisulı şiirlerinin 2003 yılında yayınlandığı nüshadaki “Mahambettiñ Baymağambet sultanğa aytqan sözi, I” (Mahambet’in Baymağambet Sultan’a söyledikleri, I) şiir şöyle başlıyor: – Men bir eneden bir edim, Künderdiñ küni bolğanda, Bir eneden eki edim. Ekewimiz birge jürgende, Wädege berik edim. … Ötemisten tuğan on edik – (2003, s. 96). Aynı şiir 2007 yılında Uluslararası Abay Vakfı’nın yayınladığı kitapta da şu şekilde başlıyor: – Biz bir eneden bir edik, Bir eneden eki edik. Ekewimiz jürgende, Bir-birimize es edik (2007, s. 49). Şiir birinci kitapta beş satır, ikinci kitapta ise 4 satırdan oluşmaktadır. 2007 yılında yayınlanan nüshada Ötemisten tuğan on edik (sondan üçüncü) satırı hiç yoktur. Bu satırın yazılmaması dikkatsizlikten kaynaklanmış olabilir. Çünkü aynı eserin Hatıralar kısmında bu şiir üzerinde durup, şiirin çözümlenmesi yapılmıştır (2007, s.345).
Aktarmamızda 2007 nüshasını esasa aldık. Onun da nedeni 2003 yılında yayınlanan metinlere göre 2007 yılındaki metinler daha dikkatli-bir şekilde gözden geçirilmiş ve eserde daha önceki yayınların (1925, 1962, 1985) esas alındığını yazmaktadır. (2007, s. 371).
Aktarma yaparken deyimler ile kalıp sözlere, eski kelimelere dikkat etmeye çalıştık. Çünkü Mahambet Ötemisulı yaşadığı dönem ile şimdiki Kazak Türkçesi arasında anlaşılması zor kelimeler ortaya çıkmaktadır. O zaman sıkça kullanılan bazı kelimeler sadece sözlüklerde yaşamını sürdürmektedir. Her Kazak’ın anlamadığı Orama mıltıq, Tolğamalı aq mıltıq gibi tüfek adları da mevcut. Bu yüzden yakın diller arasında yapılan aktarmada önemle üzerinde durduğumuz eski kelimeleri, deyimleri iyi tespit etmeye çalıştık. Bu konuda Kazak Edebi Diliniñ Sözlüğü (on beş cilt)[10 - Qazaq Edebi Tiliniñ Sözdiği. On Bes Tomdıq (On Beş ciltlik). Almatı: Til Bilimi İnstitutı yay., 2011.], Deyimler Sözlüğü[11 - Kenesbayev, İsmet. Kazak Tilinin Frazeologiyalıq Sözdiği. Almatı: Arıs yay., 2007.] gibi eserlerin çok faydalı olduğunun altını çizmek istiyoruz.
Netice itibarıyla; Kazak halkının çok sevdiği, milli kültür ve milli duyguları harekete geçirip, onu yıllarca yaşattığı ve yaşatmaya devam ettiği bilinen bir gerçektir. Üstelik Orta Asya’nın Rus Çarı’nın hakimiyetine girmeye başladığı ve 1875’te Taşkent’in düşmesiyle tamamlandığı o zor yılları bizzat yaşayıp, şiirleriyle bize ulaştırdığı için buram buram tarih kokmaktadır. İşte kahramanlığın, fedakarlığın ve sefaletin, açlığın, yokluğun ve hatta en önemlisi ihanetin satırlarına sindiği Mahambet şiirlerini Türkiye Türkçesine kazandırdık. Çok zorlandık ama çok şey de öğrendik. Bayram demeden, tatil demeden hemen her gün çalışarak altı ayda tamamladık. Elbette eksiklerimiz olacaktır. Aktarmada bozukluklar, şiirsellikte kırılmalar olacaktır. Daha iyi aktarımı ve tamamlanmış hali ile yayınlanana kadar çevirimizde iddialı olduğumuzu söyleyebiliriz. Siz değerli ve dikkatli okurlardan gelecek yapıcı ve tamamlayıcı katkılar için şimdiden teşekkür ederiz.
Bağımsızlığın ateşini yakan Mahambet Ötemisulı’nın şiirlerinin Bağımsızlığın 25. yılını kutlamaya hazırlandığımız Kazakistan halkına armağan olsun. Bu şiirleri yakından okuyup satır aralarında gizlenmiş sembolleri gün yüzüne çıkaracak araştırmacılar olacaktır. Dipnotlarla verilen bilgiler ve açıklamalar anlama rehberlik edecektir.
Kazak Edebiyatının Türkiye’de tanınmasına önemli katkıları sunacağına inandığımız bu kitabın basılması işini üstlenen Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Sayın Yakup ÖMEROĞLU’na ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Bu kitapla birlikte yeni çalışmalar da bizi bekliyor. Mahambet hakkında yazılmış şiirler, poemalar, hikayeler, romanlar ve dramalar var. Onlar da Kazak halkının şaire ve şiirlerine, özellikle de “vatanına ve bağımsızlığına” olan sevgisine ne kadar değer verdiğini göstermektedir.
Saygıyla,
Prof. Dr. Orhan Söylemez
Prof. Dr. Ayabek Bayniyazov
Ardahan Üniversitesi
Çağdaş Türk Lehçeleri Ve Edebiyatları Bölümü
Ardahan, 10 Mayıs 2016
ARQANIÑ QIZIL İZENİ
Arqanıñ[12 - Arqa (coğrafya): Kazakistan’ın merkez bölgesi.] qızıl izeni[13 - İzen: Dağlı, kumlu ve tuzlak arazide büyüyen ince yapraklı hayvan bitkisi.] –
Bası kürdek, tübi aral
Qıdırıp şalar aruwana.[14 - Aruwana: bir hörgüçlü kıymetli dişi deve.]
Kärisi kimniñ joq bolsa,
Jası bolar duwana.[15 - Kärisi joq bolsa, jası duwana boladı: Yaşlı kimsesi olmayan halkın gençleri yaşlıların görevini kendileri üstlenirler anlamında bir deyimdir.]
Bir sınağan jamandı
Ekinşiley sınama.
Tiride sıylaspağan ağayın,
Qum quyılsın köziñe,
Ölgende beker jılama.
Köşer edi-аw bizdiñ el
Sоnаw Edilden bergi jаtqаn jer deyin,
Qоnаr edi-аw bizdiñ el,
Аrqаdа qоnıs şöldeyin.
Nurаlıdаn qаlğаn köp tentek
Büldirmegey edi elimdi,
Lаşın qus, bürkit şаyqаğаn şildeyin.
Аşçınıñ bоyı kök tоğаy,
Jаylаmаs edi bizdiñ el,
Jeri jаmаn suwsız dep.
Jаbıdаn аyğır sаlmаdı,
Bаlаsı оnıñ sınsız dep,
Bаzаrğа sаtsаñ qunsız dep.
Bаldаğı аltın аq bоlаt,
Аsınbаs edi bizdiñ bаtırlаr,
Kökpen de sаwır qınsız dep.
Er qаbılаnın jöneltip,
Elsizde qañğıp qalğan şaq,
Kim аytаdı bizdi muñsız dep?!
ARQA’NIN KIZIL İZENİ
Arqa’nın kızıl izeni;
Başı kocaman, dibi tümsek
Gezerek otlar aruwana.
Yaşlısı halkın kalmasa,
Gençleri yaşlıların yerine geçer.
Bir sınadığın zavallıyı
İkinci kez sınama.
Hayatta geçinemeyen akrabam,
Kumla dolsun gözlerin,
Öldüğünde boşuna ağlama.
Göçerdi bir zamanlar bizim el
Şu İdil’den buralara kadar,
Gecelerdi bizim el,
Arka’nın özlenen bozkırında.
Nuralı’dan kalan pek çok haylaz
Fesat çıkarmasaydı yurdumda,
Laçin ve kartalın avladığı çil kuş gibi.
Aşçı’nın boyu gür çalı,
Yaylamaz idi bizim halk,
Toprağı kötü susuz diye.
Cinssiz aygırı kısrağa sokmadı,
Yavrusu onun biçimsiz diye,
Pazarda satsan ucuz diye.
Kabzası altın ak kılıcı,
Beline bağlamazdı bizim yiğitler,
Yaralar atın sağrısını kınsız diye.
Kaplan yürekli eri uğurlayıp,
Yersiz yurtsız kaldığımız zamanda,
Kim söyledi bizi kaygısız diye?!
ERÜWİL ATQA ER SALMAY
Erüwil аtqа er sаlmаy[16 - Erewil at: Savaş atı, savaşta binilen sağlam at. Erüwil аtqа er sаldı: Düşmana karşı halkını korumak için savaşa gitti.],
Egewli nаyzа qоlğа аlmаy,
Eñkuw-eñkuw jer şаlmаy,
Qоñır sаlqın töske аlmаy.
Tebingi terge şirimey,
Terligi mаydаy erimey,
Аltı mаltа аs bоlmаy,[17 - Аltı mаltа аs bоlmаy: aza kanaat etmeden anlamında kullanılan bir deyimdir.]
Öziñnen tuvğan jas bala,
Sakalı şığıp jat bolmay,
At üstünde kün körmey,
Aşarşılıq şöl körmey
Özegi tаlıp[18 - Özeği taldı: karnı acıktı, acıkmak anlamında kullanılan bir deyimdir.] et jemey,
Er tösekten bezinbey,[19 - Tösekten bezindi: a) eşinden uzak kaldı; b) Zamanını at üzerinde, seferde uykusuz geçirdi.]
Ulı tüske[20 - Ulı tüs: tam öğle vakti, dal öğle.] urınbаy,
Tün qаtıp jürip, tüs qаşpаy,
Tebingi teris tаğınbаy,
Temirqаzıq jаstаnbаy,
Quw tоlаğаy bаstаnbаy,[21 - Quw tоlаğаy bаstаndı: darlık, sıkıntı çekti anlamında bir deyimdir.]
Erlerdiñ isi biter me?!
SAĞLAM ATI EYERLEMEDEN
Sağlam atı eyerlemeden,
Eğelenmiş mızrağı ele almadan,
Dere tepe yer koşmadan,
Serin yeli göğsüne yemeden,
Tebingi[22 - Tebingi: Teğeltinin üzerine ayakkabı ve pantolonu kirletmemek için örtülen deri.] terden çürümeden,
Terliği[23 - Terlik: Koyun yününden yapılan ter emici keçe türünde bir örtü, ter emici örtü.] yağ gibi erimeden,
Aza kanaat etmeden,
Özünden doğan küçük bala,
Sakalı çıkıp yabancı olmadan,
At üstünde gün görmeden,
Kıtlığı çölde görmeden,
Boğazından lokma geçmeden,
Er döşekten bezmeden,
Büyük hayale kapılmadan,
Gece boyu koşup uyumadan,
Tebingiyi ters örtmeden,
Yıldıza bakıp uyumadan,
Sıkıntı, darlık çekmeden,
Erlerin işi biter mi?!
ORAY DA BORAY QAR JAWSA
Oray da boray qar jawsa,
Qalıñğa boran borar na?!
Qaptay soqqan boranda
Qaptama kiygen toñar ma?!
Tuwırlığı[24 - Tuwırlıq: Çadırın kenar kısımlarını örten keçe örtü.] joq tul üyge
Tuw baylasañ tozar ma?!
Tuw tübinen tulpar[25 - Tulpar: Uzak yolculuğa dayanıklı, büyük savaşlarda kahramanların bindiği, soylu ve çok hızlı koşan at.] jığılsa,
Şappağan nämart oñar ma?!
Ağayınnıñ arı üşin,
Qarındastıñ qamı üşin,
Qatın menen bala üşin,
Qayrılmay ketken jigittiñ
Özin – käpir, alğanın
Talam[26 - Talam veya talak etuw: talak etmek, boşamak.] dep aytsañ bolar ma?!
Asqar, asqar, asqar taw,
Asqar tawdıñ so bürkit
Ildiydıñ añın şalar ma?!
Asqar tawdıñ basına
Laşın, sunqar jün tökse,
Dalada qalğan süyek dep,
Jünine qarğa jolar ma?!
TİPİ YAĞSA
Tipi, boran, kar yağsa,
Sık ormanı örter mi?
Şiddetle esen boranda
Kürk giyen üşür mü?!
Keçesi yok sahipsiz eve
Bayrak bağlasan eskir mi?!
Aniden tulpar yıkılsa,
Dörtnala gitmeyen namert onar mı?!
Akrabanın arı için,
Kardeşin kaygısı için,
Kadın ile bala için,
Arkasına bakmadan giden yiğidin
Özünü kafir, aldığı eşine
Talak deyip geçsen olur mu?!
Yüce, yüce, yüce dağ,
Yüce dağın kartalını
Bayırda (şevde) avlanır mı?!
Yüce dağın başına
Laçin, sungur tüy atsa,
Dışarıda kalan kemik diye,
Tüyüne karga yanaşır mı?!
ÄRAYNA
Ärayna,[27 - Ärayna (arkaik söz): Sabır, tahammül anlamında bir hitap söz.] jigitter, ärayna!
Arğımağıñ jaray ma?
Astıma mingen arğımaq
Küşigen jündi şal[28 - Şal (arkaik söz): Boz, açık toprak rengi.] jebe
Jawına qarday boray ma?
El şetine jaw kelse,
Azamat erdin balası
Namısına şıday ma?
Jattan kömek suray ma?!
Arğımaq jalsız,
Er malsız,
Allanıñ ne bereri boljawsız,
Joldastarım muñayma!..
SABRET
Sabırlı ol, yiğitler, sabır eyle!
Arğımak atın işe yarar mı?
Altıma bindiğim arğımak at
Kartal tüylü boz ok
Düşmana fırtına gibi eser mi?
Yurt sınırına düşman gelse,
Yiğit erin balası
Rezalete dayanır mı?
Başkasından yardım ister mi?!
Arğımak at yelesiz,
Er malsız,
Allah’ın ne vereceği tahmin edilemez,
Yoldaşlarım, kederlenmeyin!..
ÖKİNİŞ
Tоlğаy dа tоlğаy оq аtqаn,
Оn eki tutаm jаy tаrtqаn,
Qаbırğаsın qаwsаtqаn,
Tebingisin[29 - Tebingi: Teğeltinin (binek hayvanlarında eyerin altına konulan keçe) üzerine ayakkabı ve pantolonu kirletmemek için örtülen deri.] tese аtqаn,
Tizgininen kese аtqаn,
Tespey qаnın zuwlаtqаn,
Bizdiñ qаysаr bаtırdıñ,
Jüregin söytip оyatqаn
Keşegi Оrаq penen Mаmаydаy
Bаtırlаr, şirkin, bоlаr mа-аy!
Оlаrdаy bоlıp jürüwge
Bizderge quwаt tоlаr mа-аy!
Qаzаqtаn bir qunt ketti[30 - Quntı ketüw: Huzuru kaçmak.] dep,
Bizderge näwbät jetti dep,
Buzıldı köñilim jılаrğа-аy!
PİŞMANLIK
Döne döne ok atan,
On iki tutam yay çeken,
Kaburgasını parçalayan,
Tebingisini delip geçen,
Dizginini parçalayıp geçen,
Delmeden kanını akıtan,
Bizim sebatlı bahadırın,
Yüreğini böyle uyandıran
Dünkü Orak ile Mamay gibi
Bahadırlar, keşke, olur mu, hey!
Onlar gibi yaşamaya
Bize de kuvvet dolar mı, hey!
Kazak’ın huzuru kaçtı diye,
Bize de felaket geldi diye,
Hüzünlenerek ağlayasım geldi, hey!
ARĞIMAQTIÑ BALASI
Аrğımаqtıñ bаlаsı
Аrığаnın bildirmes,
Аrqаmnаn qоsım qаlаr dep.
Аğını küşti аq dаriya
Qаhаrlаnıp tоlqiydı,
Qаnаtın kün şаlmаğаn bаlığım
Оrtаmnаn оyrаn sаlаr dep.
Bаlаğı tükti qоñır qаz
Bаttаwıqqа[31 - Battawıq: Hayvanların beslendiği otlu bitki.] tоya оttаmаs,
Suñqаrlаr ülgi аlаr dep.
Hаs jаqsınıñ bаlаsı
Аrаdа turıp söylemes,
Jаwım tаbа qılаr dep.
Hаs pаtşаnıñ bаlаsı
Jаpаndа jаlğız turmаydı,
Duşpаndаr közin sаlаr dep.
Qаrqını küşti kök semser
Şаpqаn sаyın dem tаrtаr,
Susınım qаnğа qаnаr dep.
Qаrаqus qоnbаs kök señgir
Bаsınа qus qоndırmаs,
Qаrаwıl qаrаp turаr dep,
Qаrаsа közi şаlаr dep.
ARĞIMAK ATIN YAVRUSU
Arğımak atın yavrusu
Yorgunluğunu sezdirmez,
Arkada gelen kalır diye.
Akıntısı güçlü ak derya
Öfkelenip dalgalandı,
Yüzgeçine güneş vurmayan balığım
Ortalığı savaş alanına çevirir diye.
Bacağı tüylü konur kaz
Battawıq otuna doymaz,
Sungurlar örnek alır diye.
Mert kişinin çocuğu
Arkasından (arada kalıp) konuşmaz,
Düşmanım alay eder diye.
Gerçek padişahın balası
Yabanda yalnız dolaşmaz,
Düşmanlar gözüne kestirir diye.
Hamlesi güçlü çelik kılıç
Kesip vurdukça keskinleşir,
Susuzluğu kanla kanar diye.
Kartal konmaz dağın zirvesi
Başına kuş kondurmaz,
Bekçi gibi gözetir diye,
Bakınca farkeder diye.
JAQİYA
İsаtаy şıqqаn bаs bоlıp,
Hаn ulımen qаs bоlıp.
Аrıstаnımnıñ bаlаsı
Аdаğаndа[32 - Ada: Bitkin düşmek, bitap kalmak, çaresiz kalmak.] el tаppаy,
Аdаsqаndа jön tаppаy,
Аrmаndа qаldı jаs bоlıp.
CAKİYA
İsatay çıktı askere baş olup,
Han oğluna karşı gelip.
Aslanımın balası
Çaresiz kalanda kimseyi bulamayıp,
Yolunu şaşırdığında yön bulamayıp,
Ümitleri kaldı hayal olup.
UL TUWSA
Künqаqtı erdiñ аstındа
Köp jügiretin külik[33 - Külik: Hızlı koşan at, yürük at.] bаr.
Kön sаdаqtıñ işinde
Köbe buzаr jebe bаr.
Qаrаyğаnnıñ, jigitter,
Bärin kisi demeniz,
Köpe-kündiz tаyrаñdаp,
Tüzge şıqpаs erler bаr.
Tаwdа bоlаr tаrğıl tаs,
Tаrıqsа şığаr közden jаs.
Оrdаlığа köz sаlsаñ,
Оğı qаlsа jоğаlmаs.
Tоptаn оzğаn tаrlаn bоz,
Turаsınаn аyrılsа,
Tаstı bаsıp turа аlmаs.
Аsıldаn bоlаt ul tuwsа,
Eki jаq bоlıp turğаndа,
Egesken jerde şаrt keter,
Jаwırınаn ötin аlsа dа
Jаmаndаrğа jаlınbаs!
OĞUL DOĞSA
Güneş çalan (kurutan) eyerin altında
Yorulmayan yürük at var.
Gönden yapılan yayın içinde
Zırhı delip geçen ok var.
Karşınıza çıkanın, yiğitler,
Hepsini adam sanmayın,
Güpegündüz kurumlanıp,
Dışarıya çıkmaktan korkan erler var.
Dağda olur alacalı taş,
Darlansa çıkar gözden yaş.
Sülalesine göz atsan,
Okun kalsa da, yok olmaz.
Önde giden boz atı,
Tırnağı yaralansa,
Taşa basıp duramaz.
Asilden polat gibi oğul doğsa,
İki taraf karşı karşıya gelende,
Çekiştiği yerde sert çıkar,
Kanlar içinde kalsa da
Kötülere yalvarıp yakarmaz!
AY ASTINDA BİR KÖL BAR
Аy аstındа bir köl bаr,
Аt şаptırsа jetkisiz.
Оrtаsındа аluwа, şeker bаr,
Tаtqаn quwlаr ketkisiz.
Qаrаdа dа qаrа[34 - Qara: Halk.] bаr,
Hаn ulı bаsıp ötkisiz.
Аllаnıñ bir küni bаr,
Bir jаrım аy jetkisiz.
Muñdаs erler bоlmаsа,
Meniñ аytqаn sözderim
Qulqınа jаmаn jetkisiz.
AY ALTINDA BİR GÖL VAR
Ay altında bir göl var,
At koşarsa bile erişemez.
Ortasında helva, şeker var,
Tadını alan kuğular gidemez.
İnsanlar arasında da insan var,
Han oğlu onunla kıyaslanamaz.
Allah’ın da bir günü var,
Bir buçuk ay bile yetmez.
Sırdaş yiğitler olmasa,
Söylediğim sözler
Boğazına düşkünlere erişmez.
ASPANDAĞI BOZTORĞAY
Аspаndаğı bоztоrğаy
Bоzаñdа[35 - Bozañ: Bir tür çöl bitkisi.] bоlаr uyası.
Bоzаñnıñ tübin suw аlsа,
Qаyğıdа bоlаr аnаsı.
Qаrа lаşın, аq tuyğın
Qаyıñdа bоlаr uyası.
Qаyıñnıñ bаsın jel sоqsа,
Qаyğıdа bоlаr аnаsı.
Аylаnbаstıñ Аlаtаw
Bаwrındа bоlаr sаyası.
Tоqsаn tаrаw suw аqsа,
Dаriya bоlаr sаğаsı.
Sаn şeruwli qоl bоlsа,
Bаtırlаr bоlаr аğаsı.
Аz söyle de köp tıñdа
Hаs аsıldıñ bаlаsı.
GÖKTEKİ ÇALIKUŞU
Gökteki çalıkuşu
Bozan üzerindedir yuvası.
Bozanın dibini sel basarsa,
Yasa bürünür anası.
Kara laçin, aladoğan
Kayın ağacında olur yuvası.
Kayının başını yel sallarsa,
Yasa bürünür anası.
Geçilmeyen yüksek Aladağ
Bağrında olur gölgesi.
Doksan dere karışıp,
Derya gibi olur ağzı.
Seçkin asker alayının,
Batırlar olur öncüsü.
Az söyle ve çok dinle
Mert asilin balası isen.
PIR-PIRLAY UŞQAN QASQALDAQ
Pır-pırlаy uşqаn qаsqаldаq
Köginde jаtıp körkeymes,
Örtense köldiñ qоğаsı.
Аruwаnа[36 - Aruwana: Tek hörgüçlü kıymetli dişi deve.] mаya[37 - Maya: Tek hörgüçlü dişi deve.] küñirener,
Bаwırınаn ölse bаlаsı.
Suwğа jüzgen nän bаlıq
Şаğаlа qusqа jem bоlаr,
Üzilse köldiñ sаğаsı.
Аtаdаn qаlğаn sаwıttıñ
Şığırşığın tоt bаsаr,
Jırtılа tоzsа jаğаsı.
PIR PIR UÇAN SU TAVUĞU
Pır pır uçan su tavuğu
Sazlıkta yatıp yağlanmaz,
Azalsa gölün kamışı.
Maya Aruwana feryat eder,
Göz önünde ölse yavrusu.
Suda yüzen iri balık
Martıya yem olur,
Kesilse gölün ağzı.
Atadan kalan zırhın
Halkasını pas tutar,
Yırtılıp eskise yakası.
ABAYLAMAY AYRILDIM
Аbаylаmаy аyrıldım
Аrjаqtаğı elimnen
Аnаw Nаrın degen jerimnen.
Tiri kettim demeymin,
Kem bоlmаdı ölimnen.
Teñim ülgi аlmаdı
Аwzımdаğı jelimnen[38 - Ayzının jelimi küşti: Söylediği akla yatkın anlamında bir deyimdir.].
ANSIZIN AYRILDIM
Ansızın ayrıldım
Uzaktaki yurdumdan
Şu Narın denen toprağımdan.
Diri gittim diyemem,
Az olmadı ölümden.
Akranlarım örnek almadı
Ağzımdan çıkan sözümden.
MENİÑ ATIM – MAHAMBET
Meniñ atım – Mahambet,
Jasqustağı Jängir han
İsinen boldım qusa-dert.
Atası ötken[39 - Ötüw (mecaz): Öteki dünyaya göçmek.] Ayşuwaq –
Sonıñ közi kördi[40 - Köz kördi: Gördü, görmesi kısmet oldu.] ğoy:
Meniñ atam Ötemis
Eldiñ qamın jedi[41 - Qam jew: Kol kanat germek, korumak, sahip çıkmak.] ğoy.
BENİM ADIM; MAHAMBET
Benim adım; Mahambet,
Jasqus’taki Jihangir Han
Yaptıklarından kederlendim
Dünyadan göçen babası Ayşuwaq;
Onun gözü gördü ki:
Benim babam Ötemis
Halkına kol kanat oldu.
KÜMİSTİ MILTIQ QOLĞA ALIP
Kümisti mıltıq qоlğа аlıp,
Kölden quwlаrdı uşırdım.
Qоlımdаğı qusımdı
Qаpılıqpen uşırdım.
Аltınnаn äybät tоr jаsаp,
Аqır dа qоlğа tüsirdim.
GÜMÜŞ TÜFEĞİ ELE ALIP
Gümüş tüfeği ele alıp,
Göldeki kuğuları uçurdum.
Elimdeki kuşum da
Aniden uçtu gitti.
Altından güzel ağ yapıp,
Sonunda ele geçirdim.
ŞAMDANSAM, ŞALQAMNAN TÜSER ASAWMIN
Şаmdаnsаm, şаlqаmnаn tüser аsаwmın,
Şаmırqаnsаm, şаtınаp sınаr bоlаtpın,
Qus ilgen[42 - İlüw: Kartalgillerin yemini yakalaması, pençelemesi] quwda sın jоq uyatpen.
Jigit jаwğа şаppаy qаlаr deymisiñ?
Qаndı köbe kiyinip,
Bir Allаğа siyınıp,
Kezengen jаwğа kez keldik
Jаlаñ nаyzа bir аtpen.
ÖFKELENSEM, KIRIP DÖKEN HUYSUZUM
Öfkelensem, kırıp döken huysuzum,
Hiddetlensem, kırılan çeliğim,
Kuş yakalayan kuğuda kusur da ayıp da yok.
Yiğit, düşmana saldırmadan durur mu?
Kanlı zırh giyinip,
Bir Allah’a sığınıp,
Silahını doğrultan düşmana karşı geldik
Sadece mızrak ve bir atla.
MEN EDİM
Bоz аğаştаn biyik men edim,
Bultqа jetpey şаrt sınbаn.
El qutqаrаr er edim, -
Jаndаspаy[43 - Jandasuw: Düşman kesilmek; vuruşmak.] аqırı bir tınbаn.
Tоmаğаlı[44 - Tomağa: Kartalın gözlerini kapalı tutmak için başına geçirilen deri örtü.] suñqаr men edim
Tоlğаmаlı nаyzаmen,[45 - Tolğamalı nayza: Sağlam tutabilmek için sapı deri kaplama veya kertikli mızrak.]
Tоlıqsıp jаwğа şаpqаndа,
Bir оzğаnmın jurtımnаn.
Er duşpаnı köp bоlаr,
Qаtın duşpаn, jigitter,
Ne demes deysiñ sırtımnаn?!
BEN İDİM
Kavak ağacından yüce ben idim,
Buluta erişmeden asla kırılmam.
Halkı kurtaracak er idim,
Vuruşmadan hiç yatışmam.
Gözüne deri örtü geçirilen şahin ben idim
Tolğamalı mızrakla,
Kıvamında olup düşmana saldıranda,
Fark edilmiştim halkımdan.
Yiğidin düşmanı çok olur,
Kadın düşmandır, yiğitler,
Ne demezler arkamdan?!
EMENNİÑ TÜBİ – SARI BAL
Emenniñ tübi – sаrı bаl,
Erisken köñil – bäri bаl.
Jоğаrıdаn tömen tögeyin,
Keregiñdi terip аl.
Qаsımа ergen jоldаstаr,
Аntıñdı buzıp аyrılmа,
Zeyiniñdi bermen sаl.
Jаpаnğа bitken jаsıldı-аw,
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию (https://www.litres.ru/book/ayabek-bayniyazo/bagimsizliga-adanan-omur-mahambet-otemisuli-69499585/chitat-onlayn/?lfrom=390579938) на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
notes
1
Daha fazla bilgi için bkz. Mahambet. Jorıq Jırları /Oy Tolğam/. Almatı: Abay klubı yay., 2007. s. 117-204.
2
Bkz. Bes Ğasır Jırlaydı. 2 cilt. /Derleyiciler: Muhtar Mağavin, Mardan Baydildayev/.Almatı: Jazuşı yay., 1989. ss. 179-196.
3
Bkz. Mahambet. Jorıq Jırları /Berqayır AMANŞİN. Mahambettin Tağdırı/. Almatı: Abay klubı yay., 2007. s. 149-150.
4
Bkz. Mahambet. Jorıq Jırları /Küyler/. Almatı: Abay klubı yay., 2007. s. 297-325.
5
Mahambet şiirlerini yayınlanma tarihleri hakkında geniş bilgi için Bkz. Mahambet. Jorıq Jırları /Tüsinikter/. Almatı: Abay klubı yay., 2007. s. 369-379.
6
Geniş bilgi için bkz: Baqtiyarova R., Halenova R., Qarabayeva S., Idısova O. Er Esimi – El Esinde / Edebiyet Pen Önerdegi Mahambet Beynesin Jasav Meselesine/ Oral: Oral Pedagogikalıq İnstitutı yayın., 1986.
7
Geniş bilgi için bkz: Baqtiyarova R., Halenova R., Qarabayeva S., Idısova O. Er Esimi – El Esinde / Edebiyet Pen Önerdegi Mahambet Beynesin Jasav Meselesine/ Oral: Oral Pedagogikalıq İnstitutı yayın., 1986.
8
Mahambet Ötemisulu. Şığarmalarınıñ Tört Tomdıq Akademiyalıq Jiynağı. Birinşi Tom. Öleñderi Men Küyleri. Almatı: Ğılım yay., 2003.
9
Mahambet. Jorıq Jırları. Almatı: Halıqaralıq Abay Klubı yay., 2007.
10
Qazaq Edebi Tiliniñ Sözdiği. On Bes Tomdıq (On Beş ciltlik). Almatı: Til Bilimi İnstitutı yay., 2011.
11
Kenesbayev, İsmet. Kazak Tilinin Frazeologiyalıq Sözdiği. Almatı: Arıs yay., 2007.
12
Arqa (coğrafya): Kazakistan’ın merkez bölgesi.
13
İzen: Dağlı, kumlu ve tuzlak arazide büyüyen ince yapraklı hayvan bitkisi.
14
Aruwana: bir hörgüçlü kıymetli dişi deve.
15
Kärisi joq bolsa, jası duwana boladı: Yaşlı kimsesi olmayan halkın gençleri yaşlıların görevini kendileri üstlenirler anlamında bir deyimdir.
16
Erewil at: Savaş atı, savaşta binilen sağlam at. Erüwil аtqа er sаldı: Düşmana karşı halkını korumak için savaşa gitti.
17
Аltı mаltа аs bоlmаy: aza kanaat etmeden anlamında kullanılan bir deyimdir.
18
Özeği taldı: karnı acıktı, acıkmak anlamında kullanılan bir deyimdir.
19
Tösekten bezindi: a) eşinden uzak kaldı; b) Zamanını at üzerinde, seferde uykusuz geçirdi.
20
Ulı tüs: tam öğle vakti, dal öğle.
21
Quw tоlаğаy bаstаndı: darlık, sıkıntı çekti anlamında bir deyimdir.
22
Tebingi: Teğeltinin üzerine ayakkabı ve pantolonu kirletmemek için örtülen deri.
23
Terlik: Koyun yününden yapılan ter emici keçe türünde bir örtü, ter emici örtü.
24
Tuwırlıq: Çadırın kenar kısımlarını örten keçe örtü.
25
Tulpar: Uzak yolculuğa dayanıklı, büyük savaşlarda kahramanların bindiği, soylu ve çok hızlı koşan at.
26
Talam veya talak etuw: talak etmek, boşamak.
27
Ärayna (arkaik söz): Sabır, tahammül anlamında bir hitap söz.
28
Şal (arkaik söz): Boz, açık toprak rengi.
29
Tebingi: Teğeltinin (binek hayvanlarında eyerin altına konulan keçe) üzerine ayakkabı ve pantolonu kirletmemek için örtülen deri.
30
Quntı ketüw: Huzuru kaçmak.
31
Battawıq: Hayvanların beslendiği otlu bitki.
32
Ada: Bitkin düşmek, bitap kalmak, çaresiz kalmak.
33
Külik: Hızlı koşan at, yürük at.
34
Qara: Halk.
35
Bozañ: Bir tür çöl bitkisi.
36
Aruwana: Tek hörgüçlü kıymetli dişi deve.
37
Maya: Tek hörgüçlü dişi deve.
38
Ayzının jelimi küşti: Söylediği akla yatkın anlamında bir deyimdir.
39
Ötüw (mecaz): Öteki dünyaya göçmek.
40
Köz kördi: Gördü, görmesi kısmet oldu.
41
Qam jew: Kol kanat germek, korumak, sahip çıkmak.
42
İlüw: Kartalgillerin yemini yakalaması, pençelemesi
43
Jandasuw: Düşman kesilmek; vuruşmak.
44
Tomağa: Kartalın gözlerini kapalı tutmak için başına geçirilen deri örtü.
45
Tolğamalı nayza: Sağlam tutabilmek için sapı deri kaplama veya kertikli mızrak.