Bağlayan İlişkiler
Amy Blankenship
Saplantı Kitabı #1
Mabet, kendine özel bir dağın tepesinde gizlenmiş, çok geniş ve gözlerden uzak bir tatil yeridir. Angel Hart, her zaman gerçek dünyadan korunan, aileye ait bir tesiste büyümüştür. Angel, anne ve babasının boşanması onu uzaklaştırana kadar, çevresi delicesine sevdiği üç adam tarafından sarılmış şekilde korunaklı ve ayrıcalıklı bir hayat sürmüştür. İki yıl sonra eve ziyaret için döndüğünde, erkek arkadaşını da yanında getirir. Angel, kendini aniden birkaç kişinin sevgisinin merkezinde bulur ve onların Angel’ı Mabet’ten tekrar göndermeye niyeti yoktur. Gizli takıntılar ölümcül bir oyuna dönüşür, çünkü onu seven adamlar dağın en tehlikeli insanları olmuştur.
BaÄlayan Ä°liÅkiler
Saplantı Serisi
Amy Blankenship, RK Melton
Translated by Aytaç DANGIR (http://www.traduzionelibri.it/profilo_pubblico.asp?GUID=f8d5364bcb93986580a983884caead58&caller=traduzioni)
Copyright © 2012 Amy Blankenship
Second Edition Published by TekTime
All rights reserved.
Bölüm 1 âMabetâ
Angel Hart, büyüdüÄü yere doÄru uçarken, helikopterin yüksekliÄinden saklanmak isteyerek, pencerenin kalın camından dıÅarı seyrediyordu. Burayı ölesiye seviyordu ama yerdeyken çok daha fazla seviyordu. Uçmak korkularından biriydi ve bunu on saattir yapıyordu.
Kâküllerini gözlerinin önünden üfleyerek kardeÅi Tristianâa bakındı. Eve helikopterle dönmek zorunda olduÄunu bildiÄi halde onları havaalanında karÅılamasına neden olacak kadar heyecanlandıran Åeyi merak ediyordu.
Tristian'ın uçmaktan nefret ettiÄini gerçeÄini biliyordu ve oyalanmak için birisine cep telefonundan mesaj attıÄını görebiliyordu. Neredeyse her gün telefonla konuÅmalarına ve mesajlaÅmalarına raÄmen yaklaÅık iki yıldır görüÅmemiÅlerdi ve belki de bu yüzden korkularıyla yüzleÅmiÅti. Bunu neden yaptıÄını gerçekten umursamamıÅtı çünkü orada onu görmesi rahatlatıcı bir etki yapmıÅtı ve buna minnettardı.
Helikopterin gürültüsünden uzaklaÅmak için Angel zihninin son iki yılı bırakmasına izin verdi. Anne ve babası boÅandıÄında, babası onu Kaliforniyaâya sürüklerken Tristian annesi ile birlikte burada Mabetâte kalmaya zorlanmıÅtı. Arabayla gitmek için çok uzaktı ve her ikisi de uçmayı sevmiyordu. Birbirlerini ziyaret etmemiÅ olmalarının tek sebebi mesafeydi.
Havaalanında öylece beklerken görene kadar Tristianâı ne kadar özlemiÅ olduÄunu fark etmemiÅti. DoÄrudan geçecekleri kapının karÅısındaki duvara yaslanmıÅtı. Birbirlerini gördükleri anda Tristian onu kollarıyla yakalayana kadar koÅtu.
Abisi, Tristian, her zaman sabahları ilk konuÅtuÄu ve uykuya dalmadan önce gördüÄü son kiÅi olmuÅtu. Büyüdükçe, ebeveynlerini uyurgezerlikle ilgili bir sorun yaÅadıklarına ikna ettiler çünkü gecenin bir yarısı kalkıp birbirlerinin yataklarında uyuyorlardı.
Anneleri, biraz daha büyüdüklerinde, geceleri odalarının kapılarını kilitleyerek buna bir son vermeye çalıÅmıÅtı. Annelerinin onları birbirlerinin kollarında uyurken en son yakaladıÄında söylediklerini hatırladıÄında, Angel'ın dudakları inceldi.
âBu davranıÅınız çok günah. Abi kardeÅten çok sevgili gibi davranıyorsunuz.â Isabel Hart'ın sesi o gece anne sevgisinden nefrete dönüÅmüÅtü.
Tristian aptal kilitlerin arasından bir yol bulmuÅtu. Duvarın dıÅındaki dolaptan bir yeri kesmiÅti, böylece yaÅadıkları otelin koÅturdukları ince koridorlarına gizlice çıkabiliyordu. Aynısını kız kardeÅinin dolabına da yapmıÅtı, böylece onun odasına her gece gizlice giriyordu ve yakalanmamak için çalar saati kuruyorlardı.
Tristian, iliÅkilerinin yanlıŠve kirli olduÄunu düÅünen annelerinin asıl sapık olduÄunu söylüyordu. Hatta bazı küçük ülkelerde tüm ailenin birlikte banyo yaptıÄını ve uyuduÄunu, bazılarında ise kardeÅ evliliklerinin tamamen normal karÅılandıÄını bile söylemiÅti. Tristian, Angelâı onları ayrı tutmaya çalıÅtıÄı için annelerinin günahkâr olduÄuna inandırmıÅtı.
Angel uzun zaman önce onunla Tristian arasındaki sırrı korumaya karar vermiÅti. Bu kimseyi ilgilendirmezdi ve Angel ona güveniyordu.
Tristian, onu son gördüÄünden beri fazla deÄiÅmemiÅti. Genç ve masum görüntüsünü koruyordu. Fakat aynı zamanda kaçırdıÄı deÄiÅiklikleri de görebiliyordu. Sarı saçları diplere doÄru koyulaÅmıÅtı. Platin sarıların parıltısı ve kızıl sarıların matlıÄı, yanık teni ve yeÅil gözlerine çok yakıÅmıÅtı.
Alternatif saç kesimi ile Kaliforniya sörfçüsü arkadaÅlarına uyum saÄlayacaÄını düÅünerek gülümsedi. YılbaÅında ona gönderdiÄi haç kolyenin yakasından çıkmıŠolduÄunu görebiliyordu.
Asıl deÄiÅenin kendi olduÄunu hissetti. Mabetâi terk ettiÄinde sadece on altı yaÅındaydı. Tristian, Hunter ve Ray ile hayatının neredeyse her günü birlikte olduktan sonra, Los Angeles'ta kaybolmuÅ ve yalnız hissetmiÅti. Büyükanneleri daima evde okutan özel öÄretmen tuttuÄu için gerçek bir okula hiç gitmemiÅti.
Los Angeles'ta liseye gitmek kültür Åoku olmuÅtu. O zamanlar anladı ki, ailesinin bu kadar çok paraya sahip olması normal olarak onu tamamen karanlıkta tutmuÅtu. Sonra Ashton Fox ile tanıÅtı. Babasının evinden her ayrıldıÄında Ashton orada oluyordu veya nereye giderse orada beliriveriyordu. Kaderi gibiydi. Onu hemen gülümsetiyor ve tamamen yeni bir dünya göstermeye baÅlıyordu.
Angel, alçak bir vadinin üzerinden geçerken, hata yaparak pencereden dıÅarı baktı ve gökyüzündeymiÅ gibi hissetti.
BaÅ döndürücü manzara yerine ona bakmaya karar veren Ashton'ın elini daha sıkı tuttu. Buz mavisi gözleri onun gerginliÄine gülümsüyordu ama onun umurunda bile deÄildi, gerçekten deÄildi. Angel hafta boyunca onun Mabetâe kadar gelmesini engellemek istemesine karÅı Ashtonâın kulak asmamasına neredeyse mutlu olacaktı.
Kulaklarına yerleÅtirilen küçük mikrofonu kullanarak, âAsh, Åimdiye kadar hiç helikoptere binmiÅ miydin? Ãok rahat görünüyorsun.â diye sordu.
âHayır, ama her dakikasını seviyorumâ Ashton sırıttı. âAilenin biraz garip olduÄunu düÅünmüyor musun? Bir limuzin bagajımızı getirirken, bizi helikopterle havaalanından alıyorlar. Ve ben ailemin zengin olduÄunu düÅünürdüm.â KaÅlarını oynatarak onu güldürmeye çalıÅtı.
Elindeki kan dolaÅımını kestiÄi için sinirlendiÄini biliyordu. Angelâın savunmasızlıÄı onu daha çok sevmesine neden oluyordu. Sürekli çıktıÄı Los Angeles sürtüklerine hiç benzemiyordu. Tristianâın sesi kulaklıktan geldiÄinde düÅünceleri daÄıldı.
âHer zaman böyledir,â Tristian, aynı fikirde olduÄunu düÅünerek kardeÅine baktı.
Hart ailesinin yetiÅkinlerinin bu aptal oyunu oynadıklarını tüm hayatları boyunca görmüÅlerdi. âHart ailesinin birbirlerini yenmeleri gerekiyordu. âBüyükannemizin bu helikopterin ve Mabetâin sahibi olması, üç çocuÄu ve dünya üzerindeki küçük zaferidirâ son bölümü biraz alaycı Åekilde mırıldanmıÅtı.
âBu kadar yeter, Tristian.â Malcolm Hart oÄluna hayal kırıklıÄıyla baktı ve sonra son kız arkadaÅı Feliciaâya döndü. YolcuÄun geri kalanında mikrofona sahip olmaya karar verdi böylece oÄlunun, misafirlerinin önünde ailelerine zarar verecek Åekilde konuÅma Åansı olmayacaktı.
Birkaç hafta önce çıkmaya baÅladıÄı güzel kızıl saçlıya gülümsedi. Onu getirmek ve eski karısı Lilyâye hava atmak için parayla kandırmıÅtı. BoÅanma konusunda ısrarcı olan Lilyâydi ve ona hatasını göstermek istiyordu.
Malcolm, tur rehberi moduna girerek geldiklerini hatırlatmak için pencereyi iÅaret etti. âTepenin üzerindeki tesis Mabet. DüÄün Åapeli ve düÄün süitleriyle ünlüdür.â Malcolm, Felicia'ya sinsice sırıttı. Umutlarını taze tutmasını saÄlayabilirse Lilyânin önünde rolünü oldukça iyi oynayacaÄını biliyordu.
âDaÄın tepesi hemen hemen düz olduÄundan burası spa, büyük gölet ve kapalı-açık yüzme havuzları gibi diÄer Åeylerin de dahil olduÄu, düÅünebileceÄiniz her Åeye sahiptir. Her yöne doÄru 30 mil boyunca her Åeye sahip olduÄumuz ve oyun koruma alanı olarak iÅaretlediÄimizden kimse bir Åey inÅa edip güzelliÄini bozamaz. DaÄdan yukarıya uzanan tek bir yol var ve aÅaÄıdaki kapı yoldan geçenleri dıÅarıda tutuyor.â
âVay, harika,â Felicia iç çekti.
âVe daÄın yamaçlarında Apaçi Kızılderili koruma bölgesi var,â diye devam etti. âTesisteki çalıÅanların çoÄu Apaçi.â Malcolm, anne babasının koruma bölgesinden kiraladıÄı güzel kızların anılarıyla sırıtıyordu. Gençlik yılları, dünyaya deÄiÅmeyeceÄi yıllarıydı.
âGerçek yerliler mi?â Felicia kirpiklerini kırpıÅtırdı, koruması için yeni yaÅlı sevgilisine eÄilerek korktuÄunu belli etti. YaÅlı zengin adam ona bu nimetleri sunduÄu için turnayı gözünden vurmuÅtu. EÄer kartları doÄru oynarsa bir daha hiçbir Åey istemesine gerek kalmayacaktı.
âNesin sen? BeÅ yaÅında mı?â Tristian mikrofona uzandı ve açtı, midesi bulanıyordu ama helikopter yüzünden deÄil.
YaklaÅan baÅ aÄrısını hissederek Åakaklarını ovdu. Son zamanlarda aptal insanlara olan tüm toleransını kaybetmiÅti. Cebine uzanarak içindeki küçük alkol ÅiÅesini çıkarttı, fakat içinde alkol yoktu. ArkadaÅı Hunter'ın yaptıÄı baÅ aÄrısı için Kızılderili ilacıydı ve genellikle birkaç dakika içinde iÅe yarardı. Aptal helikopter ve babasının neden olduÄu bu baÅ aÄrısını geçirecek kadar kuvvetli olmasını diledi.
Babasının yaptıklarını biliyordu. Felicia muhtemelen yirmili yaÅlarındaydı ve bir kız arkadaÅtan ziyade babasının sürtüÄüne benziyordu. Böyle anlarda babasıyla yaÅamadıÄı için seviniyordu.
Tüm bu olanlar onu uyuz ediyordu. Ailesinin geçinememesi Angelâın suçu deÄildi, o zaman neden evden ayrılmak zorunda kalmıÅtı? Hâkimin çocukları anne ve babaya ayrı ayrı verdiÄini öÄrendiÄinde boÅanma iÅi onu çok kızdırmıÅtı. Angel on altı kendisi on yedi yaÅında olduÄu için istekleri dıÅında ayrılmıÅlardı.
Åimdi bildiklerini o zaman bilmiÅ olsaydı bunun olmasına asla izin vermezdi. Ãünkü buna engel olabilecek kadar akıllı deÄildi. Angelâı neredeyse iki yıldır görmemiÅti ve bu yüzden de onu bugün havaalanında karÅılama hatasına düÅmüÅtü. Onu çok fazla özlemiÅti.
Kız kardeÅiyle kendisinin ayrılmasına karar veren aptal yargıcın, Angelâın zorla götürülmesinden bir kaç gün sonra korkunç bir trafik kazasında öldüÄünü hatırladıÄında dudaklarının kenarları acımasızca gülecek Åekilde kıvrıldı. Tristian kız kardeÅine bakarken omuzlarını silkti. O zamana kadar, hayatları boyunca Mabetâte yaÅamıÅlardı.
O ve Angel yedi torun arasında büyükannelerinin en sevdikleriydi ve büyükbabaları üç yıl önce merdivenden düÅüp boynunu kırdıktan sonra Mabetâte iÅler daha iyi gitmeye baÅlamıÅtı.
Tristian'ın bakıÅları, düÅündükçe sertleÅti. Büyükbabaları öldüÄünde gözyaÅı bile dökmemiÅlerdi çünkü ne kendisi ne de Angel yaÅlı adama katlanabiliyordu. John Hart korkutucu Åekilde sürekli onları izliyor ve kimsenin duymadıÄını düÅündüÄü zamanlarda nefret dolu sözler söylüyordu. Büyüdükçe, o ve kız kardeÅi büyükbabalarından her Åartta kaçmayı bir oyun haline getirmiÅlerdi.
John Hart her zaman ona alçakça davranmıÅtı. Ona diÄer torunlarından farklı davranmıÅtı. Tristan, inatla anıları kilitledi, yaÅlı adamı düÅünmenin beynini yormasına deÄmeyeceÄine karar verdi.
BakıÅları kız kardeÅinden erkek arkadaÅı Ashton Fox'a kaydı. Ä°lk defa bir erkek arkadaÅı olduÄunu görüyordu. Tristian, koleje hazırlık aÅamasındaki ifadesini koruyordu. TopladıÄı tüm bilgilere göre Ashtonâda bir sorun görünmüyordu ve bundan nefret etmiÅti çünkü Angelâın Mabetâe geri dönmesini istiyordu. EÄer Kaliforniyaâdaki hayatından memnunsa bu olmayacaktı.
Ashton Fox yirmi yaÅındaydı ama bu hafta yirmi birine girecekti. Belki ona bir doÄum günü partisi düzenlemeli ve sarhoÅ olmasını saÄlayarak Angelâın her tarafına kusturmalıydı, belki de bu aralarındaki baÄı kopartıp Angelâın eve dönmesi için yeterli olurdu. Ä°Åe yaramazsa Hunter veya Rayâden birinin yapılabilecek bir Åeyler bulacaÄından emindi.
Tristian Ashtonâdan hoÅlanmamak için daha fazla sebep aramaya devam etti. Hatta avukat olan amcası Robertâtan onun geçmiÅini araÅtırması bile istemiÅti. Robert Hart Ashtonâın onlar kadar olmasa bile parası olduÄunu doÄrulamıÅtı. Yine de Tristian bunun kız kardeÅiyle zenginliÄi için çıkmasına yeteceÄine inanıyordu.
Bununla birlikte Ashton Foxâa ait bir sabıka kaydına ulaÅmıÅtı ama çok sıkı korunuyordu. Robert bunun muhtemelen gençlik zamanlarında içkili araba kullanmak ya da buna benzer bir Åey olabileceÄini söylemiÅti. Arkadan baÄlı platin sarısı saçları, yanık teni ve buz mavisi gözleri ile yürüyen bir Calvin Klein reklamı gibi görünse de doktor olmak için okuyordu.
Tristian, Angel ve Ashtonâın yaÅları biraz daha yakın olsa, Angelâın saçlarının daha uzun olması hariç ikiz olabilecek kadar benzediklerini düÅünerek kaÅlarını çattı. Åimdi bile ikisi birbirine gülümsüyordu ve bu gerçekten onun sinirlerini daha çok geriyordu. Tristian koltuÄuna gömüldü ve pencereden dıÅarı bakmaya karar verdi.
Sessizce hangi manzaranın daha kötü olduÄunu merak ediyordu.
*****
Isabel Hart, özel helikopterin sesini duyunca çay fincanını indirdi. Aceleyle pencereye giderek eve geliÅlerini izlemek istedi ama bu hafta oynaması gereken rolü olduÄunu hatırlayarak durakladı. Zayıf büyükannenin aileye onunla birlikte ihtiyacı vardı.
Kısa süre önce küçük bir kalp krizi geçirmiÅti ve bu Malcolm ve Angel'ı eve dönmeye ikna etmek için yeterli olmuÅtu, Dört Temmuz tatili olsa bile. Neredeyse bu korkutucu bir deneyime deÄmiÅti. Hatta tesisi dıÅarıdan gelenlere kapatmıŠve çalıÅanlara hafta sonu için izin verme konusunda Tristian ile anlaÅmıÅtı böylece ailesi için burası ev gibi görünecekti.
Bir yolunu bulsa özlediÄi çocuÄu ve torunlarını geri döndürürdü, bunu yapmaları için ölüyormuÅ gibi davranmaya bile hazırdı.
Ãocukları her zaman burada aileleriyle birlikte yaÅamıÅtı. Bu, Malcomâun boÅanmasının yıktıÄı bir gelenekti. Büyük oÄlu Robert lise aÅkı Dianne ile evlendikten sonra avukat olmuÅtu. Åu an yirmi yaÅında olan ikiz çocuk Devin ve Damien, tesisin zemin katında büyük bir alanı kaplayan spor salonunda eÄitmen olarak çalıÅıyorlardı.
Gözlerini Robert'tan ayırmamak zorundaydı çünkü babası gibi açgözlü ve hesapçıydı. Son isteÄinin ne olduÄundan emin olmasa bile, öldüÄünde Mirasını ve Son Ä°steÄini tartıÅmaya açacaÄını biliyordu.
Robert, son isteÄin ona maddi anlamda bir iyilik getirmeyeceÄini biliyordu. Robertâin muhasebe kayıtlarını deÄiÅtirdiÄini ve paraları kendi hesaplarından birine aktardıÄını yakaladıÄında onun evrak iÅleriyle ilgilenmesini engellemiÅti. Robert son birkaç yıldır onu oldukça hayal kırıklıÄına uÄratmıÅtı.
Ä°kinci büyük çocuÄu ve tek kızı Carley ile üç çocuÄu da burada yaÅıyordu. Fakat Carley Robertâa hiç benzemiyordu.
Küçük ailesi, onlar için hazırladıÄı vakıf fonları ile zar zor geçindiklerini zanneden Åımarık veletlerle doluydu. Tiffany on yedi, Paris yirmi bir ve Jason yirmi yaÅındaydı. Anneleri alkolikten baÅka bir Åey olmadıÄı için çocukların tembel tavırlarını ayıplamıyordu. Dördü bir olup yıllar önce Carleyâin zavallı kocasını kaçırmıÅlardı.
Kocası John öleli üç yıl olmuÅtu ve sadece bir yıl sonra Malcolm ve Angelâı kaybetmiÅti. John baskıcı ve zorba bir adamdı ve doÄrusu onu hiç özlemiyordu. Ancak ailedeki herkes kendi hayatlarıyla meÅgulken, Isabel'i yaÅlılıÄında yalnız bırakmıÅtı.
Onunla gerçekten ilgilenen Tristian ile iki yerli genç çocuktu ve Tristian ile kız kardeÅi bu iki çocuÄa, Hunter ve Ray Rawlins, çok düÅkündü.
Ailenin geri kalanının ne yaptıÄı umurunda bile deÄildi, onun için önemli olan Angel ve Tristianâdı. KardeÅlerden birinin baÅka kandan olması canını sıkmıyordu, önemli olan kalpleriydi. Tristian evlat edinildiÄinde, diÄer aile fertlerini, ona evlatlık olduÄunu söylemeleri halinde hiç düÅünmeden Mabetâten atılacakları konusunda uyarmıÅtı. Tehdit Åu ana kadar dıÅarıda tutulmuÅtu.
Tristian ve Angelâın bunu bilmelerine imkân yoktu fakat bir gün Mabet onlara ait olacaktı.
Isabel kafasını kaldırdıÄında, çiçek bahçesinde dimdik duran Lily Hartâı görünce içinden güldü. OÄlu Malcolm Åehirden ayrıldıÄında Lilyânin burada yaÅamaya devam etmesine izin vermiÅti. Kadının kalmasına razı olmasının tek sebebi, Angel'ı mümkün olduÄunca geri getirmek ve Tristian'ı burada yaÅamaya devam ettirmekti.
Isabelâin endiÅesi Lilyânin mutsuz olmasıydı. Malcolm onu sevmiÅti ama o Malcolmâu uzak tutacak Åekilde hep soÄuk ve çekilmez davranmıÅtı ve sebebini de hiç anlatmamıÅtı. Isabel, Lilyânin bir gün Mabetâe sahip olma umuduyla burada kalacak kadar aptal olduÄunu anlamıÅtı.
Malcolm evlenmeden önce daima playboy olmuÅtu, daha büyük oyunlara geçmeden önce otelde çalıÅan yerli personelin yarısı ile yatıyordu.
Malcolm evlendikten sonra çapkınlık iÅlerini bırakmıÅtı ve boÅanma sebeplerinin bu olmadıÄını biliyordu. Malcolm kızları her zaman sevmiÅti ama Isabel, güzelliÄinden dolayı en çok Lilyâyi sevdiÄini biliyordu ve Lily hala çok güzeldi. SoÄuk ve güzel⦠Ãocuklar çok küçükken bile anne olamayacak kadar duygusuzdu.
Isabel, Lily'nin yüzündeki acı bakıÅı gördüÄünde Malcolm'un burada olduÄunu anladı. Helikopter pilotuna, herhangi biri için hafta sonundan önce dönmeye cesaret ederse kovulacaÄını belirsiz bir Åekilde söylemiÅti. Ayrıca, evdeki tüm araçları bir Åekilde kullanılamaz hale getirmesi karÅılıÄında para bile vermiÅti. Böylece kimse ayrılamayacaktı.
Bir kereliÄine, hoÅlansalar da hoÅlanmasalar da tüm aile burada birlikte kalacaktı.
*****
Ray Rawlins, garajdaki son otomobilin kaputunu kapatırken uzaktaki helikopterin sesini duydu. Büyük bir memnuniyetle, etraftaki artık iÅe yaramayan pahalı arabalara baktı. Isabel Hunter, istediÄinde ölmüŠkocası kadar acımasız olabilirdi.
Helikopter yavaÅça piste inerken, tuÄla binanın dıÅına çıkarak gözlerinin önündeki saçlarını savurdu. DüÅünceleri Hunterâa döndü. Angelâın Kaliforniyalı erkek arkadaÅını getirdiÄini öÄrendiklerinde, kardeÅinin onları tutup tutamayacaÄını merak etti.
Ashton Fox'un düÅmek üzere olduÄu örümcek aÄı hakkında bir fikri yoktu.
Ona göre, bu daÄın üstünde doÄan insanların çoÄu, o daÄdan düÅmeyi hak ediyordu. Angel ve Tristian istisnaydı. Onlar büyürken, o ve Hunter kanatları altına almıŠve tam içine doÄdukları kötülüklerden mümkün olduÄu kadar korumuÅlardı. Tatlı büyükanneleri bile yoluna çıktıklarında güvenilmez olabiliyordu.
ÃocukluÄunu hatırlayarak duvarın tuÄlalarına yaslandı. O ve Hunter kardeÅlerden sadece birkaç yaÅ büyüktüler ama dördü hiç ayrılmazdı. Tristian ve Angel her ne kadar eÄlenceli ve oyun olduÄunu düÅünse de, yerlilerin hayatta kalma tekniklerini öÄreten Hunter ile birlikte, hemen hemen her gün daÄdaki ormana gidiyorlardı.
Angel, yedek erkek arkadaÅıyla helikopterden dıÅarı koÅtururken geçmiÅ hatıralarının görüntüsü eridi. Helikopterden gelen rüzgâr görünmeyen bir fırtına gibi saçlarını daÄıtınca kafasını salladı.
Mabet olarak bilinen büyük binaya baktı. Ailesi olduÄu iddia edilen içerideki insanların yeni bir oyuna hazırlandıklarını biliyordu, küçük bir kızın tek baÅına oynayamayacaÄı kadar tehlikeli bir oyun.
Ray, Hunter'ın ona hediye ettiÄi küçük ÅiÅeyi çıkarttı ve zihnini boÅaltmaya çalıÅarak bir yudum içti. Angelâı kötülüklerden korumak için tüm konsantrasyonuna ihtiyacı olacaktı.
*****
Tristian pilota eÄilip dikkatini çekmeden önce herkesin helikopteri terk etmesini bekledi. âIsabel Hartâın söylediklerini unutma.â YeÅil gözleri uyarıyla küçülürken yüzündeki gülümseme de kaybolmuÅtu. âGit tatilini yap ve bizim için endiÅelenme. Sana bu hafta ihtiyacımız olmayacak, anladın mı?â
Tristan ona katıldıÄında Angel mutlu bir Åekilde gülümsedi ve hepsi pervanelerin rüzgârından kaçtı. Canavar makinenin yüksek sesle uçup gittiÄini gördüÄünde çok daha iyi hissetti.
âKasırgadan iyi kurtulduk.â Angel alaycı bir selam verdi. Kimsenin dalga geçmeyeceÄini bilse ellerini yere koyar ve güvenle getirdiÄi için ona teÅekkür ederdi.
Ashton ipeksi sarıÅın saçlarını parmaklarıyla taradı, saçlarını hissetmekten hoÅlandı. âOh, güzel saçların daÄıldıÄı için çıldırmıŠolmalısın,â parmaklarının hiçbir yere takılmadan nasıl taradıÄını merak ederek sırıttı. O, Åimdiye kadar bulduÄu mükemmelliÄe en yakın Åeydi ve evini ziyarete gideceÄini söylediÄinde, onun görüŠalanından çıkmasını istemeyecek kadar akıllıydı.
Angelâın babası ve Felicia'nın girdiÄini fark ederek, tepedeki binaya doÄru ilerledikçe, Ashton kollarını Angelâın omuzlarına koydu.
âKırmızı baÅlıklı kız, önce büyükanneni mi göreceÄiz?â dedi, konaÄın büyüklüÄü karÅısında boÄulmamaya çalıÅarak. Babasının övünerek anlattıklarını dinlemiÅti ama Åimdi içindeydi ve az bile anlattıÄını fark etti.
Tristian, kesmeden önce Angel'a göz kırptı. âBence Ashton'a odasını göstermenin ve yerleÅmesine izin vermenin zamanı geldi, deÄil mi? Kötü kurta meydan okumanın gereÄi yok. Büyükanne zaten kalp krizi geçirdi. Sanırım geldiÄin dakika onu erkek arkadaÅınla tanıÅtırmak onu zorlayabilir.â
Kalp krizinden bahsedince Angelâın gülümsemesi titredi. Tristian arayıp bundan bahsettiÄi saniye eve uçacaktı ama babası Dört Temmuz haftasını orada geçirmelerine ikna etmiÅti ve o da beklemiÅti. Tristian telefonda, büyükannesini son anda bulan ve muhtemelen hayatını kurtaran kiÅinin Hunter olduÄunu söylemiÅti.
Hunter Rawlinsâi hafızasında resmettiÄinde kalbi bir saniyeliÄine küt küt attı. Onu daima en iyi arkadaÅı olarak görmüÅtü fakat Los Angelesâa taÅındıÄında Angel yavaÅ yavaÅ en iyi arkadaÅtan fazlası olduklarını anlamaya baÅlamıÅtı, çok daha fazlası. Hunterâı kendi kardeÅi kadar çok özlemiÅti.
âHaydi,â Tristian, ona yumuÅakça sarılırken neredeyse homurdandı. âÃyle demek istemedim.â Geri çekildi ve yanaklarından tutarak ona baktı. âBu hafta sadece güleceÄine söz verdin,â hatırlatıcı bir bakıŠattı.
âBiliyorum,â Angel yüzüne bir gülümseme kondurdu ama aynı gülümseme deÄildi. âBüyükannenin iyi olduÄunu kendim gördüÄümce iyi olacaÄım. Sen Ashâi al ve eÄlenin. Ä°kinize daha sonra katılırım.â
Büyükannesini bulacaÄı köÅeden dönmeden önce ayakuçlarında yükseldi ve Ashtonâı yanaÄından öptü.
Ashton dokundukları anda ayrılmalarından hoÅlanmayarak Angelâın gidiÅini izledi. Los Angelesâta kalırken babası Angelâın her ihtiyacını karÅılıyordu ve onu sadece kendine ait yapmıÅtı. BaÅkalarıyla paylaÅmazdı.
*****
Hunter yaslanmıŠolduÄu kapı çerçevesinden kendini itti. Angelâın erkek arkadaÅına verdiÄi o masum öpücüÄü görmek bile aÄzının tadını bozmuÅtu ve bir Åeylere vurma isteÄi oluÅmuÅtu, tercihen de Ashton Foxâa. Angelâı diÄerlerinden uzaklaÅırken gördüÄünde takip etmemek için kendini kontrol etti.
Tristianâın dikkatini çektiÄi için adımlarını hızlandırdı.
O ve Tristian hatırladıÄından beri en iyi arkadaÅlardı, fakat son birkaç yılda, her ikisi de birbirlerinin karanlık taraflarını görmüÅtü ve tüm bunlar Angelâın onları terk etmesi yüzündendi. Tristian, aralarındaki mesafeyi kapatırken özelliklerini inceledi.
Hunter, dudaklarına gülümseme yayarak onlara doÄru yöneldi. âHelikopterden kurtulduÄunuz için mutluyum,â Hunter, Tristianâın omuzuna elini koyup tokalaÅtıktan sonra diÄer adama baÅını eÄerek selam verdi.
âEvet, bir gün bir bazuka alıp o Åeyi havada patlatacaÄım,â Hunter gülerken Tristian omuzlarını silkti. Konuyu deÄiÅtirerek ekledi âEn azından bu hafta beklediÄimiz herkes burada. Son misafirler bir saat önce ayrıldı yani sadece aile ve arkadaÅlar var. Burayı bu kadar boÅ görebileceÄimi düÅünmezdim ama aslında gayet iyi görünüyor.â
Hunterâın tepkilerini yakından takip ederken, onları tanıÅtırmak için Tristian geri adım attı. âHunter Rawlins, Ashton Foxâla tanıÅ.â
Ashton elini uzattı ve Hunterâın elini sıkıca tutarak tokalaÅtı. Hunterâın da elini iyice sıkmasını bekledi ama yapmadıÄını görünce ÅaÅırdı. Yerli, yüzündeki gülümsemeye uygun olarak arkadaÅça tokalaÅmayı sürdürdü.
Angelâdan çok fazla dinlediÄi Apaçi çocukla karÅılaÅtıÄı için endiÅelenmiÅti. Onu Hunter ve Ray hakkında konuÅurken dinlerken, insan onların su üzerinde yürüyebildiÄini ve filmlerde Kızılderililerin yaptıklarını yapabileceklerini düÅünürdü.
âMabetâe hoÅ geldiniz,â Hunter tüm misafirlere söylemiÅ olduÄu Åeyi tekrarladı. âBu hafta eÄlenmeye hazır mısınız? Cümleleri kendisine iki tarafı keskin kılıç gibi gelmiÅti ama diÄer adam bunu anlamıÅa benzemiyordu.
âNeden olmasın?â Ashton gülümsedi, testosteron musluÄunu açmak zorunda kalmadıÄı için mutluydu. âAma önce, sanırım on saat boyunca havada kaldıktan sonra bir duÅ ve bir gevÅeme fırsatı bulabilirim.â
âDaha fazla konuÅma,â dedi Tristian, onu ana giriÅe doÄru götürürken. âHunter, onu bu hafta için hangi odaya yerleÅtirdin?â
âAnahtarları alayım,â dedi Hunter, onları geçerek lobiye ilerledi ve isimleri kontrol ediyormuÅ gibi yaparak kayıt defterini açtı.
Ashtonâı nereye yerleÅtirdiÄini kesinlikle biliyordu. Kolay eriÅmesi için Rayâin kaldıÄı odanın tam yanına, erkek arkadaÅın hiç te istemeyeceÄi türden bir kolay eriÅime. Ashton Fox birinci kat koridorunun tam köÅesindeki iki odadan birini almıÅtı, içerideki dev yüzme havuzunun diÄer tarafında ve diÄer tüm odalardan uzaktaki odayı.
Hunter, uzanarak doÄru anahtarı aldı ve Tristianâa verdi. Ashtonâa bakarak iyi bir Åey yapıyormuÅ gibi davrandı. âÅanslısın, havuz ve spor salonu odanın hemen yanında.â
Tristian, anahtarın üzerindeki numarayı fark etti ve yüzündeki ifadeyi saklayarak Ashtonâa arkasını döndü. Hunterâın, Ashtonâı Angelâın yanına yerleÅtirmemesine sevinmiÅti ama ikisi de aynı kattaydı ama buna Åikâyet etmeyecekti. DüÅündüklerini yapabilirse, Ashton zaten tüm hafta kalamayacaktı.
âHavuz partisi için her Åey hazır mı?â diye sordu Tristian, Angelâın yüzmeyi sevdiÄini bilerek. Umutsuzca, Angelâa gittiÄinden beri kaçırdıÄı Åeyleri hatırlatmak istiyordu.
Hunter kafasını salladı, âEvet, Carleyâin çocukları birkaç arkadaÅlarıyla gece boyunca oradaydılar ve Tiki Barı self servis için zaten açmıÅlardı.â Tristianâın bildiÄi bakıÅı attıÄını görerek ekledi, âJason onlara, aralarında uyumamak için, onun ve kız kardeÅinin hemen yanındaki odayı verdi.â
âYeterince doÄru,â Tristian, onları ayrı odalara vermenin sadece görüntü olduÄunu bilerek sırıttı. Para kazanmak için hiçbir Åey yapmayan gerçek birer beleÅçi olmalarına raÄmen, kuzenlerinin otelin sahibiymiÅ gibi davranmalarından nefret ediyordu. Her ay her hafta bazen de her gün yeni kız veya erkek arkadaÅ buldukları biliniyordu. Gerçekten iyi oldukları tek Åey seksti, genellikle bundan baÅka arkadaÅlıkları çok uzun sürmüyordu.
âDıÅarıda görüÅürüz,â diye seslendi.
Tristian Ashtonâla birlikte gittiÄinde, Hunter Mabetâin en iyi odasının anahtarına uzandı, dördüncü kattaki gelin odalarından bir tanesi. Bu hafta orada kimse kalacakmıŠgibi görünmüyordu ve muhtemelen Angel orada kalmaya baÅlayacaktı.
âGelin odasında kim kalıyor?â
Hunter, Rayâin tezgâhın arkasında olduÄunu görerek arkaya dolandı, kolunun altında havai fiÅekler vardı. Bir ay önce anneleri öldüÄünden beri o ve Rayâin araları bozuktu. Her ikisi de çok ince bir çizgi olduÄunu bilse de ateÅkes ilan etmiÅlerdi. KardeÅini seviyordu ama son zamanlarda Ray, onu dikkatli olmaya zorlayacak kadar garip davranıyordu.
"Havai fiÅekleri bu gece yapmaya karar verdin mi?" Hunter, anahtarı cebine koyarken hızla konuyu deÄiÅtirdi.
Ray'in karanlık gözleri koruyucu hareketi izledi, ancak Åimdilik gitmesine izin verdi. "Evet, haftayı bir patlama ile baÅlatmak istiyoruz, deÄil mi?"
"Kesinlikle. Sen havuz partisine geliyorsun deÄil mi? " diye sordu Hunter, Ray'in ona göz kulak olmasını istemiyordu.
âEvet, buralarda olacaÄım,â Ray masanın üzerindeki kâse parçalarının bir kısmını alıp havai fiÅek kutusuna atmadan önce düz bir bakıÅla yanıt verdi.
Hunter, Ray görüŠalanının dıÅına çıkıncaya kadar kaldı ve ardından anahtarı almak için yavaÅça cebine uzandı. Arkasını dönerek, olması gereken yere asmak yerine masanın çekmecelerinden birine koydu. Anahtar askısına dönerek düÅünüyormuÅ gibi parmaklarını salladı, sonra kendi odasının yanındaki odanın anahtarını aldı.
Angel'a yakından bakabilirse daha güvende hissedecekti, özellikle geceleri.
Bölüm 2 âSırlarâ
Angel büyükannesine bakarak cam kapıların önünde durdu. Isabel Hartâın, günün bu saatinde bahçelere bakan büyük güneÅlenme odasında olacaÄını düÅünüyordu. Büyükannesinin tekerlekli sandalyenin düÄmelerine dokunarak bahçeye açılan teras kapısına doÄru yaklaÅtıÄını görünce göÄsü sıkıÅtı.
Onlara veda ederken büyükannesini son gördüÄünde, yanaklarındaki gözyaÅlarını silerken uzun boylu ve gururlu duruyordu. Elini büyük cam kapılara dayayan Angel, derin bir nefes aldı ve onları açtı.
âBüyükanne!â Angel gülümsedi ve ona doÄru koÅtu. Büyükannesinin gözleri zevkle geniÅlediÄinde gülümsemesi daha da aydınlandı. Angel eÄilerek ona yürekten sarıldı. âAman tanrım, seni çok özledim!â
Isabel gerçek sarılmanın keyfini çıkararak gözlerini kapattı. Bu Angel ve Tristianâda en çok sevdiÄi Åeydi, ailenin geri kalanı gibi sahte deÄillerdi. Birini sevdiklerinde tüm kalpleriyle severlerdi.
âÄ°Åte benim meleÄim,â Isabel güçsüzce sırtına vurdu. Angelâın yanında olmasından dolayı gücünün biraz geri döndüÄünü hissetti. Bu kız her zaman ruhunu ayaÄa kaldırmanın ve sevildiÄini hissettirmenin bir yolunu buluyordu. Fakat bu onun hasta rolünü oynamasına engel olmazdı. âBeni son bir kez görmek için geri döndüÄüne sevindim,â sesinin üzgün ve düÅünceli çıkmasını saÄladı.
âNe?â Angel nefes aldı ve büyükannesini görebilmek için geri çekildi. âBüyükanne? Sen neden bahsediyorsun?â Söylediklerini duymak kalbini parçaladı ve gözyaÅları döküldü.
âOh, benim hakkımda konuÅmayı bırakalım güzel yürekli. Son birkaç yıldır kaçırdıÄım her Åeyi anlat bana, dedikodulardan duyduÄum bu sözde erkek arkadaÅın kim?" Isabel hafifçe kaÅlarını çattı. âBebek torunumun uzaktaki bir yerde büyümeye çalıÅtıÄına inanamıyorum, bunun olmasını izleyemiyorum bile.â
*****
Tristian, cep telefonu cebinde titrediÄi için kapıyı arkasından kapatarak Ashton'un odasından çıktı. Ray olduÄunu gördü ve hemen cevapladı. âHey Ray, neler oluyor?â
âLimuzin yola çıktı ve kız arkadaÅın daÄa doÄru geliyor. TrafiÄin sonu gibi görünüyor. Hala kapıyı kilitlememi istiyor musun?â Ray, Isabel Hart'ın talimatı olduÄunu bilerek sordu.
âEvet, büyükannem davetsiz misafirlerin gelmesini istememekte kararlı.â Tristian onayladı. âsıkıca kilitle ve eÄlenmek için buraya dön. Birinin yardıma ihtiyacı olursa, birilerinin daÄda onlara eÅlik etmesi gerekecek.â
âPlan gibi duruyor,â Ray mırıldandı.
Telefonunu kapattı ve aÄır demir çiti kilitledi. Ãç kalın asma kilidini bir araya getirirken, yüksek çivili çitlere baktı. BaktıÄı yerin köÅesinde cep telefonu istasyonunu görünce o yöne doÄru ilerledi. Doksan kilometre içindeki tek cep telefonu istasyonuydu ve içinde artık kullanılamayacaÄına dair bir his vardı.
*****
Angel, büyükannesinin tekerlekli sandalyede ne kadar kırılgan olduÄunu görmenin Åokunu sindirebilmek için bir an yalnız kalabilmek için terasın kapısından adım attı. Ne zaman saÄlıÄını gündeme getirse, Isabel her seferinde konuyu kendi sorularıyla durdurmuÅtu.
Kısa bir ziyaretten sonra, büyükannesi yorulduÄunu ve günün geri kalanında uzanmak zorunda kaldıÄını söyledi, ancak Angel, sabah tekrar gelip onu görmeye söz verdi. Büyükannesinin bu kadar erken yatmasından endiÅelendi ve gerçekten ne kadar hasta olduÄunu merak etti. Californiaâya gitmek için Mabetâten ayrıldıÄında büyükannesinin saÄlıÄı gayet iyiydi. Büyükbabasının ölümünden sonra bile daha gençleÅmiÅ gibiydi.
Her zaman canavar olarak düÅündüÄü yaÅlı adam aklına gelince Angel'ın dudakları inceldi. Hayatı boyunca kimseden nefret etmemiÅti, merdivenlerden düÅmeden birkaç saat önce büyükbabası Hunter ve onu gölette yüzdükten sonra dönerken yakalamıÅtı.
Büyükbabası, rezervasyonda çalıÅan Kızılderili ayaktakımı ile oynamak için fazla büyük olduÄunu söyleyerek baÄırmıÅtı. Hunterâa daÄından defolup gitmesini söyleyerek kapıyı çarpmıÅtı. Hunterâın böyle ayrılıÅını görmek kalbini kırmıÅtı. Hunterâın adına onunla konuÅmaya çalıÅtıÄında büyükbabası dönüp öyle sert vurmuÅtu ki Angel yere düÅmüÅtü.
Angel acı içinde aÄlamıÅtı ama büyükbabasının haklı olduÄunu bildiÄi için bir Åey söylememiÅti. Aslında Angel ve Hunterâın yapmamaları gereken Åeyler yaptıklarını bile bilmiyordu⦠ÃpüÅmek, dokunmak ve denemek gibi. EÄer bunları bilmiÅ olsaydı ona birden fazla kez vurabilirdi.
âBakın, size bir melek heykeli olmadıÄını söylemiÅtim. Bu gerçekten Angel,â arkasından birisi güldü ve onun melankoliden çıkardı. Robert Amca'nın ikiz oÄulları Devin ve Damien'i görerek gülümsedi.
âAman tanrım, çocuklar siz büyümüÅsünüz!â Ona sırayla sarılıp etrafında daireler çizerlerken Angel gülümsedi. Tristian'la aynı yaÅtaydılar, ancak son iki yıldır bir Åekilde ondan daha fazla büyümüÅlerdi. En az iki metre boyunda fedailere benziyorlardı. Ä°kisinde de dar, siyah ve önleri âMabetâ logolu tiÅört vardı.
Omuzlarına ellerini koyarak gri gözlerindeki gururlu parlaklıÄı izledi. âSanırım bu bana siz ikinizin ne yaptıÄını açıklar,â diye kıkırdadı. âBeladan uzak mı durdunuz? Yoksa içinde miydiniz?â
âKim? Biz mi?â Devin onun kalçalarını okÅarken gülümsedi.
âBizi bundan daha iyi tanıyor olmalısın,â Damien kolunu Melek'in beline doÄru kaydırdıÄında gözlerini kardeÅine doÄru devirdi ve onu Devin'in elinden çekti. Bu, ikizlerin yıllarca oynadıÄı bir oyundu. Güzel bir kızın yakınında her zaman birbirlerini geçmeye çalıÅırlardı.
âYaptıkları için Åanslısınız beyler,â Hunter ikizlere dik dik baktı, Melek sesine dönerken gülümsedi.
Angel'ın dudakları aralandı, neredeyse iki yıldır ilk kez Hunter'ı görüyordu. Aniden, tüm anılar aklından canlandı, dizleri zayıfladı ve nabzı hızlandı. E-postalar ve telefon görüÅmeleri onu Åahsen görme Åansını vermemiÅti.
Saçları hatırladıÄından daha uzundu ve sırtının yarısına kadar kararak iniyordu. O, sadece Kızılderiliâyle beyaz kızın sıcak bir Åekilde kucaklaÅmasının resmedildiÄi tarihi bir romantik romanın önündeki adamlardan birine benziyordu.
Hafızasındaki görüntüyü parlatarak kuzenlerinden ayrıldı ve ona doÄru adım attı. âdaha uzunsun,â ona bakarken içini çekti. Onun hakkında kardeÅinden çok daha fazla Åey bilen tek kiÅi Hunter'dı.
âHayır, sen daha kısasınâ Hunter, kollarında sarmalayıp havaya kaldırmadan hemen önce onunla dalga geçti. âBunu yapmadıÄım sürece.â Ona her zaman tüy kadar hafif gelmiÅti. Sıkı kucaklaÅmalı çocukça oyun bittiÄinde homurdandı. Geri gelmesini beklediÄi tüm sebepleri hatırlayarak Angelâın kokusunu içine çekti.
Hunter, izlendiklerini fark ederek onu ayaklarının üzerine bıraktı ve ikizlere doÄru baktı. âHavuz partisi baÅlıyor ve dıÅarıda sizi soran biri var.â
âStacey!â ikizler birbirine beÅlik çaktı. âÄ°kinizle sonra görüÅürüz.â Kıza hangisinin önce ulaÅacaÄı bir yarıÅmıŠgibi koÅtular.
âSonunda paylaÅmayı öÄrendiler?â Angel, ikizlerin gidiÅini izlerken ifadesizce sordu ve sonra kendi Åakasına hafifçe kıkırdadı.
âSanırım yarıÅmayı seviyorlar,â dedi Hunter. âBu Stacey her ortaya çıktıÄında onun için savaÅıyorlar ama Åu ana kadar ikisi de kazanamadı.â
Angel hafifçe gülümseyerek ona doÄru döndü ve onu kaldırırken yüzüne düÅen siyah saçlarını fark etti. Elini uzatarak saçlarını Åefkatle kenara itti ve kulaÄının arkasına soktu. âSonunda nefes alabilecekmiÅ gibi hissediyorum.â
âSeni ne durduruyordu?â Hunterâın sesi de onun ki kadar yumuÅaktı. Angelâın ne dediÄini biliyordu çünkü bunu o da hissediyordu. Bunu gözlerini yakacak kadar hissetmiÅti.
Hunterâın gözleri Angelâın çatlamıŠdudaklarına doÄru indi ve ona doÄru yaklaÅtıÄını hissetti. Ayrılmadan önce yaptıkları gibi onu öpmek istedi. Angelâa öpüÅmeyi öÄreten kiÅi olmasına raÄmen bunu onun kadar ciddiye almadıÄını biliyordu. Angelâa göre çocukça bir deneyim ona göreyse baÄlayan bir iliÅkiydi.
âKimse en iyi arkadaÅından ayrılmamalı, çünkü bu çok acıtıyor.â Angel iç geçirdi ve tekrar sarıldı.
Hunter âen iyi arkadaÅâ kelimeleriyle dondu. Angelâın iyi bir Åey gibi söylediÄi bu söz her zaman onun midesine yumruk gibi oturmuÅtu. Hunter, kollarıyla onu sararak baÅının üstünü öpmek için eÄildi, sesini kontrol etmeye çalıÅıyordu. âBiliyorum.â
Ona bütün sırlarını anlattıÄından beri bu terimi kullanmıÅtı, hatta Tristian hakkındaki sırları bile. Bir keresinde abisine aÅık olduÄunu söylemiÅti. Hunter ondan sonra onu daÄa götürmeye ve abisinin hissettiremeyeceÄi Åeyleri göstermeye baÅlamıÅtı.
Bu, Tristian ile aralarındaki dönüm noktasıydı çünkü Angelâın gizli duygularının tek taraflı olmadıÄını biliyordu. UmutsuzluÄuna raÄmen, Angelâı ikisine de aÅık olduÄuna ikna etmeye çalıÅtı.
Kendini geri çekerek kolunu Angelâın omzuna koydu ve onu bahçenin dıÅına götürmeye baÅladı. âBahse girerim o korkunç uçuÅtan kaçma Åansınız olmadı,â Tristian kadar helikopterden nefret ettiÄini bilerek gülümsedi.
âBiliyorsun, bunu yapmamak için büyükannenle konuÅabilirdin,â dedi ona toslarken. âEskiden onunla her Åeyi konuÅabiliyordunuz.â
âYapmazsın,â Hunter sırıttı. âHelikopter yolculuÄu için beni suçlamayın. âAyrıca, büyükannenin son zamanlarda daha gezmesine izin verdim.â Ãimlerin arasından dıÅarı yürüdüler. Ashton'un odasını tam olarak gördüklerini biliyordu, bu yüzden inadına yavaÅlamıÅtı. Kimse onu aziz olmakla suçlamamıÅtı.
âSen benim kahramanımsın, biliyor musun?â Angel onu durdurmak için çekti böylece ona baktı. âEÄer sen büyükannem kalp krizi geçirirken onu bulmasaydınâ¦â her sesi fısıltıya dönüÅtü, âonun hayatını kurtardın.â
Ashton, tuvaletten çıkarken havluyu belinin etrafına sardı. Ä°stediÄi Åey buydu, haftaya baÅlamak için uzun ve sıcak bir duÅ. Belki Angel'ın ailesi üzerinde çok iyi bir izlenim bırakabilir ve iddiasını sürdürebilirdi. Angelâda olduÄu kadar bir kızı etkilemek için hiç bu kadar çabalamamıÅtı.
Ä°kiyüzlü ve hain bir fahiÅe olan son kız arkadaÅından iyi bir ders almıÅtı, Angelâdan deÄil. Hâlâ en basitten öpücük almak için eÄlendirmek zorunda kaldıÄı, küçük, tatlı bir ev kızı ve bakire olduÄunu söyleyebilirdi. Bu, onu rahatsız etmemiÅti bile. EÄer seks istese buna can atacak bir sürü fahiÅe vardı, bu yüzden Angel ile vakit geçirebilirdi.
Åifonyerin aynasından bakarak saçını kurutmaya baÅladı, aynadan bir Åey görerek durdu. Pencereye döndü ve Angel ile Hunterâın sanki sırlarını paylaÅıyorlarmıŠgibi çok yakın durduklarını gördü.
Ãenesindeki kaslarını zorlayarak diÅlerini sıktı, kız arkadaÅını ve en iyi arkadaÅım dediÄi Kızılderili çocuÄu izlerken. Her nasılsa Hunterâın aynı Åeyi hissettiÄini düÅünmüyordu, tanıdıÄı hiçbir adamın düÅünmeyeceÄi gibi.
âAngel, büyükannen hiçbir sebep olmamasına raÄmen her zaman bana ve Rayâe çok iyi davrandı. Ona olanlardan nefret ediyorum,â Hunter yalan olduÄunu bilerek iç geçirdi. EÄer Isabel Hart kalp krizi geçirmemiÅ olsa, Angel Åu anda burada olmayacaktı. YaptıÄı Åeyi bilerek içeri girdi.
Kabilesinden gelen Åaman, ona Åifalı ya da zarar verici her Åeyi otlarla, vücuda ne yaptıklarını öÄretmiÅti. Bu bilgiyi almıŠve Isabel'in hafif kalp krizine neden olması için doÄru karıÅımı oluÅturmuÅtu. Angel'ın geri geleceÄini düÅünebildiÄi tek Åey bu olmuÅtu.
âOnu bulduÄum için herhangi bir övgü hak etmiyorum,â Hunter vicdan azabı ile itiraf etti.
Angel hafifçe gülümsedi, çünkü Hunter'ın bedeninde kibirli bir kemik bile yoktu. Yaptıklarını ne derece takdir ettiÄini bilmesi için, ayakuçlarında yükseldi ve dudaklarına yumuÅak kısa bir öpücük kondurdu.
Onu geri çekerken gözleri bir araya geldi ve kaldı. Angel midesine ve kalçasına saplanan yıldırım çarpmalarını hissederek içini çekti. Bu duygusu içinde ilk defa hissediÅi deÄildi fakat Hunterâa karÅı ilk hissediÅiydi. Artık bir erkek arkadaÅı vardı, bu tabu Hunterâı ezmiÅti.
Angel geri çekildiÄinde yutkundu. âBüyükannemi kurtardıÄın için teÅekkürler. Onu kaybetseydim ne yapardım bilmiyorumâ
Hunter, Angelâın ikisinin de hissettiklerini inkâr ettiÄini anlayarak kaÅlarını çattı. Belki inkâr etmeyerek fakat kesinlikle reddederek. Onun kaçmasına izin vermeye niyeti yoktu, aslında Angelâa onu kolayca unutamayacaÄını hatırlatmak niyetindeydi.
Uzandı, elini tutup ön kapıya doÄru yürüdü. âHaydi, seni yerleÅtirelimâ
Ashton pencereyi o kadar sıkı tuttu ki, ahÅabın ses çıkardıÄını duydu. Angel daha önce kıskanmak için bir neden vermemiÅti, ama Hunter'a bakıÅını ve onu öpüÅünü sevmemiÅti. Hem de hiç sevmemiÅti. Bu eve onun kendini baÅka erkeklere atıÅını izlemek için gelmemiÅti.
Angel, Hunterâı öpüÅünün sebep olduÄu sarsıntıyla asansöre bindi. âPeki, ben nerede uyuyacaÄım?â bunun eskiden oynadıkları bir oyun olduÄunu bilerek gülümsedi.
Tristian, Ray, Hunter ve kendisi kayıt defterini masadan çalacak, insanların odalarını deÄiÅtirecek ve karmaÅaya neden olacaklardı. Oldukça eÄlenceli olmasına raÄmen baÅları hep belaya giriyordu Åimdi ise kendilerine baÄırılan birçok Åeyin sorumlusu Hunterâdı.
Hunter omzunu silkti, âkardeÅinin yanında olmak istersin diye düÅündüm.â Uzandı ve dördüncü katın düÄmesini bastı. BU yüzden seni eski odana yerleÅtirdim.â
âHala büyük bir odamın olduÄunu duyduÄuma sevindim,â yukarıda olanların, aÅaÄıda olanlardan çok daha büyük olduÄunu bilerek gülümsedi. Artı, tamamen evde olduÄunu hissetmek iyi olacaktı. âTeÅekkürler.â
âHep ikinizin biraz Åımarık olduÄunu düÅünmüÅtüm,â Hunter alay etti. âBu yüzden de taÅınmaya karar verdim.â Anahtarı cebinden aldı. Geçen ay taÅınırken onun odasının yanını almıÅtı. Ãok uzakta olmasına raÄmen ona daha yakın hissetmesini saÄlamıÅtı.
âNe zaman Mabetâe taÅındın?â Angel sordu. O ve Ray her zaman gidip geldiler, böylece geceleri anneleri ile birlikte kalabildiler. Ray ehliyetini almadan önce bile. O ve Ray annelerini çok seviyorlardı ve her zaman bakım altına alındıÄından emin olmak istiyorlardı.
Kapılar açıldıÄında, kapının açık kalması için Hunter kapının kenarından tuttu. âÃzgünüm Angel, Tristianâa anlatmamasını söyledim. Bizim için endiÅelenmeni istemedim.â Angelâın istese ona kızmak için her hakkı olacaÄını bilerek gözlerini kapattı.
âO zaman Åimdi anlat.â Angel kötü bir Åeyler hissetti. Hunter ondan hiç sır saklamamıÅtı ve Angel artık bunun bitip bitmediÄini merak ediyordu. âNeyi bilmiyorum?â
âAnnem geçen ay, ev kazayla yandıÄında öldü,â hala konuÅmak istemeyerek yutkundu. âÄ°tfaiye, yemek yaparken uyuyakaldıÄını söyledi.â
Angel'ın dudakları, gözleri yaÅlarla dolarken aralandı. âAman tanrım, Hunter. Ãok üzgünüm. KeÅke bana söyleseydin. Hemen geri dönerdim.â
âBeni böyle görmeni istemedim,â son yarım saatte üçüncü kez kollarıyla sarmalarken itiraf etti.
Durdurma düÄmesine uzanıp dokunurken kapının kapanmasına izin verdi. Avuçlarını sırtına dayayan Hunter kendisini durduramazdı, saçlarının kokusunu içine çekmek içindeki acıyı yumuÅatmıÅtı. Bu acının annesiyle hiçbir ilgisi yoktu.
Angel onu rahatlatmaktan baÅka bir Åey yapmak istememiÅti, fakat bedenleri dokunduÄunda kendini asansörün duvarına yaslanmıŠbuldu ve Hunterâın bacaklarından biri bacaklarının arasından itti ve ikisi de kendini alevler içinde buldu.
âOh tanrım, Angel,â Hunter Angelâın boynunun yumuÅak teninde mırıldandı, bacaÄındaki pantolona raÄmen Angelâın orasındaki ateÅi hissediyordu. Kalçalarını sıkıca avuçlayarak Angelâın baÅını kaldırdı ve sinirli bir öpücük kondurdu. Hunterâın elleri Angelâın ellerini yakalamak için kollarının arkasında gezindi, biraz baskın olmanın Angelâı hareketlendireceÄini bilerek ellerini duvara bastırdı. Seks olarak sayılırsa uzun zamandır sevgililerdi.
Ä°lk önce, Angelâda onu öptü, Hunterâın sebep olduÄu duygular arasında kaybolmuÅtu fakat Ashtonâın görüntüsü zihninde belirince öpüÅmeyi keserek kafasını çevirdi. Hunter boynunda sıcak bir Åekilde soluduÄunda Angel hafifçe inledi. Ellerini ondan çekip göÄsüne dayadı ve Hunterâı itti.
âHunter?â Angel, bakarsa ne göreceÄinden korkarak, gözlerini yere dikti. âÃzgünüm. Benâ¦â
âShhh,â parmaÄını çenesine hafifçe koydu ve kaldırdı böylece Angel ona baktı. Angelâın neden durduÄunu zaten biliyordu. Ashton Fox zaten kaybetmiÅti, ama Angel bunu henüz bilmiyordu. Angelâın sadece basit bir öpücükle böyle nefes almasını dinlerken Hunterâın gözleri çekici bir Åekilde karardı.
âÃzülme, beni sevdiÄin için asla üzülmemelisin. En azından anneme olanları anlatmadıÄım için beni affettiÄini biliyorum.â Hunter kendini zorlayarak geri adım attı, asansör kapısının açılması için düÄmeye bastı ve Angelâın gitmesine izin verdi.
Angel, onunla yalnız kalma konusunda artık kendine güvenmiyordu, asansörden kaçtı, hazır olduÄunda annesi hakkında konuÅacaÄını biliyordu. Hunterâın gittiÄinden emin olduÄunda adımlarını yavaÅlattı.
Zavallı Hunter ve Ray. Annelerine karÅı her zaman çok nazik olmuÅlardı ve anneleri de onları çok fazla sevmiÅti. Angel çoÄunlukla annesiyle böyle bir iliÅkisi olmasını dilediÄini hatırlıyordu. Fakat annesi ona yabancıydı ve hep öyle olmuÅtu.
Asansör kapısı Angelâın arkasından kapandıÄında Hunter ellerini az önce Angelâı tuttuÄu yere dayadı ve sinirle itti. Ona kadar saymak iÅe yararsa. Gözlerini kapatarak yaptı ve nefesini normale döndürmek için zorladı. DoÄrulup gözlerini açtıÄında yine kusursuz bir Åekilde sakinleÅmiÅti.
Cep telefonunu açarak, kız kardeÅinin yerleÅtiÄini söylemek için Tristian'ın numarasını çevirdi. Hunter cep telefonunda sinyal olmadıÄını görerek kaÅlarını çattı.
Angel odasına girdi ve her Åeyin taÅınmadan önceki gibi bırakıldıÄını görerek gülümsedi. Gözlerini kapatırken kendini mutlu bir iç çekiÅle yataÄa doÄru attı. Bunu yapar yapmaz Hunterâla asansörde yaptıkları aklına geldi ve bu tüm vücudunu yaktı.
Angel o kadar uzun süre ayrı kalmıÅtı ki Hunterâın onu bu kadar arzulayacaÄını anlamamıÅtı. Tristian birisiyle çıkmaya baÅlamıÅtı, Hunter neden yapmıyordu?
Ashtonâla çıkmaya baÅladıktan sonra Angel Hunter ve Tristianâla ilgili hatıralarını engellemeye çabalamıÅtı. Ama Åimdi geri dönmüÅtü ve Åimdiden kalbinin tekrar parçalara ayrıldıÄını hissediyordu. Angel her ikisine de o kadar uzun süredir aÅıktı ki ilk baÅta Ashtonâla çıkmasının sebebi buydu, unutmak. Fakat Åimdi asansörde Hunter ona dokunduÄunda en kötü korkusu onaylanmıÅtı, Ashtonâı sevmiyordu ve Ashton asla Hunter gibi hissettirmiyordu.
Avuçlarını karnının altına koydu ve yavaÅça aÅaÄıya bacaklarının arasına doÄru kaydırdı, böle yaptıkça vücudu yay gibi oldu. Hunterâın hayaliyle gözlerini kapadı ve görüntüler Tristianâın ateÅli dokunuÅlarıyla deÄiÅti.
Bölüm 3 âKıskançlıkâ
Tristan yumuÅak müziÄi bazı alternatif rock ile deÄiÅtirdiÄinde neredeyse karanlıktı, Tiki-Bar'ın altına gizlediÄi Åarap ÅiÅesini yakaladı. Ãç bardak aldıÄında dudaklarının arasından bir gülümseme belirdi. GeçtiÄimiz günlerde, büyük binanın altında bulunan gizli koridorlarda dedesinin gizli Åarap mahzenini bulmuÅtu.
DiÄer aile üyelerinin dar koridorlardan haberdar edilmemesi, Tristian'ın dedesi hakkında memnun kaldıÄı tek Åeydi. Åimdi kendi küçük sırrı vardı ve bu ana kadar bunu sadece Angel biliyordu ve o da örümcek aÄlarıyla kaplı mezarlıkları gezecek bir tip deÄildi.
Ashton'un yan giriÅten geldiÄini görünce, ona seslenip elini salladı. âAileyle tanıÅma zamanı.â Tristian, ikizlerin Stacey'i eÄlendirdikleri döÅemeli piknik masalarından birine götürdü.
âTamam. Henüz içmeye baÅlamadım ama çift görüyorum,â Ashton buzları eritmesini umarak Åaka yaptı.
Onları duyan Damien ve Devin, Tristian'ın masanın üzerine koyduÄu bir ÅiÅe Åarabı görüp bakıÅlarıyla onu izlemeye baÅladı.
âHey, bu dedemin gizli mahzenindeki ÅiÅelerden biri. Uzun zaman önce, büyükbabamla babamı bunlardan birini içerken görmüÅtüm.â Devin ÅiÅeyi kaptı ve merakla mantara baktı. âBunu hangi cehennemden buldun?â
Tristian daha cevap bile vermeden, Damien Ashtonâa doÄru baÅını salladı. âTristian? Bunu kimin için getirdin? BaÅka bir adama kafamızda baÅka bir delik kadar ihtiyacımız var.â Ä°kizlerin ÅaÅkın bakıÅları arasında kollarını Staceyâe doladı.
âHa ha,â Tristan bardakları indirdi. âSizi Ashton Fox ile tanıÅtırmak istiyorum, Angelâın erkek arkadaÅı.â ParmaÄını kaldırdı ve onları Ashton'a tanıtırken iÅaret etti. âVe bunlarda Devin ve Damien, kuzenlerimiz, zaman bulduÄunda onlara iÅkence etmek için gelen Stacey ile birlikte.â Stacey'in inkâr etmeyeceÄini bilerek göz kırptı.
Ashton tokalaÅtı ve ikizler parmaklarını kıracakmıŠgibi sıkarken baÄırmamak için zor tuttu. Tekrar kan gitmesi için avucunu sıktı, gülümsedi ve âAngel sizden çok bahsetti beyler. Ä°kizlerle sonunda tanıÅtıÄıma sevindim.â dedi.
âYani Angel sana öpüÅmekten en çok hoÅlandıÄı kuzenlerinden bahsetti mi?â Damien ifadesizce sordu.
âEvet, ayrıca gayretlerinizden dolayı burunlarınızın kanadıÄından da bahsetti,â Ashton onun kadar ciddi konuÅtu, biraz sıkılmıÅtı. Testosteronu artırmak istiyorlarsa, istedikleri olacaktı.
Tristian güldü ve Ashtonâın sırtına vurdu, âAl onu oÄlum.â
âCiddi misin?â Stacey sordu, Devinâın çalkaladıÄı Åarap bardaklarından birini alarak Tristianâla birlikte güldü.
âNeredeyse hiç, söyleyebildiÄim kadarıyla.â Damien bardaÄını tuttu ve yere indirdi. Angelâın kendine yeni bir koruma tuttuÄunu görmek üzücüydü. Kızılderili tugayı yeterli deÄil miydi?
Tristian, ikizleri görmezden gelerek, bakması için Ashtonâın omuzuna dokundu. âRobert Amca ve karısı Dianne Åurada,â sıcak küvete tırmanmaya çalıÅan çifti iÅaret etti. âBir nedenden dolayı ikizlerden sonra çocuk yapmayı bıraktılar.â Ashtonâın sırıttıÄını görünce gülmemek için kendini zorladı.
âArkadaÅın kim?â Tiffany diz çöktükten sonra dizini Devin'in yanına koyup sıkılmıŠama meraklanmıŠgibi eÄildi. Bebek mavisi bir bikini giyiyordu, bu bikini birkaç beden küçüktü ve belinin etrafına sarılmıŠince bir sargı vardı.
GöÄüslerine bakmak için dönünce Devinâın kulaÄına bir tokat attı. âHey, Kes Åunu seni sapık.â
âVazgeç Tiff, o alındı,â dedi Devin acayip bir ses tonuyla ve sonra gözlerini kırpıÅtırdı. âSanırım sonunda bana kaldın.â Damien'in Staceyâi öpmeye çalıÅtıÄı fark edince hırladı. âLanet olsun Damien, sana bir dakika arkamı dönemeyecek miyim?â
Ä°kizler tartıÅmak için birbirlerine eÄilmeye çalıÅırken, Stacey hala onların ortasındaydı. Her birinin omuzuna hafifçe ellerini koydu ve itti. âKesin Åunu beyler, yoksa yemin ederim eve döneceÄim,â diye uyardı.
âTiffany, Ashtonâla tanıÅ, Angelâın misafiri,â Tristianâın amacı onun statüsünü erkek arkadaÅlıktan misafirliÄe düÅürmekti. EÄer Tiffany Ashâi tavlamak isterse kimse onu durduramazdı. âTiffany buradaki, en küçük kuzenimiz ve buralarda bir yerde iki kardeÅ var.â
âHavuzda arkadaÅlarıyla birlikteler,â Tiffany, Devin kadar somurtkan bir sesle baÄırdı. Gözlerini devirdi, Devin'in elini tuttu ve onu sandalyesinden çekti. âHaydi, biraz ıslanalım.â
âElbette, "Devin havuza doÄru giderken Staceyâin poposunu tokatladı.
Ashton kaÅlarını çattı ama yüksek sesle bir Åey söylememek için dilini ısırdı. Ãstelik aklından geçenleri söylese, aile muhtemelen onun üzerine çullanırdı.
Tristan, yüksek dalıŠmerdivenine tırmanan koyu saçlı kızı iÅaret etti, âBu Paris, Tiffanyânin büyük kız kardeÅi. Ve arkasındaki merdivenden çıkan tuhaf adam muhtemelen haftanın yeni oyuncaÄı olacak, çünkü onu daha önce hiç görmedim.â KoltuÄunu havuzun diÄer ucuna doÄru çevirdi. âVe çocuk bölümündeki iki adamdan birisi Jason olabilir, erkek kardeÅleri.â
âBurada Åarabın içinde ne var?â Åaka gibi anlaÅılmasını umarak sordu Ashton.
âBenim neden içmediÄimi sanıyorsun?â Ashtonâdan gittikçe daha fazla hoÅlanarak gülümsedi Tristian, hayat bazen çok boktan. âAnneleri yakında ortaya çıkar. Carley teyze.â Damien kulak misafiri olmazdı, Ashton'a yaklaÅtı ve fısıldadı, âYani, o kadar sarhoÅ ki yürüyemez.â
âBahse girerim bu o,â Ashton, Angel'a bakmak için bakındıÄından baÅını salladı. Orta yaÅlı bayan kızlara benziyordu ama saçları kısaydı ve çok fazla makyajı vardı. Biraz yorgun görünüyordu, yoksa bir dakika, sendeledi mi?
âEvet, bu o. Bahse varım direk liköre gidiyor.â Carley Tiki-Bar'dan bir ÅiÅe crown royal alıp sandalyesine götürdüÄünde Tristian kazanma sesine benzer bir zil sesi taklidi yaptı.
âPeki, bu kim?â Ashton giriÅteki Angel yaÅlarındaki uzun kahverengi saçlı ve güzel ciltli kızı iÅaret ederek sordu.
âBu da diÄer kuzenimiz,â Tristian koltuÄundan kalktı ve yarı yolda onu karÅıladı. Bunun Ashtonâı çıldırtacaÄını bilerek kafasını eÄdi ve Shaeâyi uzun tutkulu bir Åekilde öptü. Gösteri için yeterli olduÄunu düÅündükten sonra kızın dudaklarının arasından nefes aldı. âBana kızma ama biraz önce Angelâın erkek arkadaÅına senin kuzenlerimizden birisi olduÄunu söyledim. Henüz koltuÄundan düÅmedi mi?â
Shae kıkırdadı, "Hayır, ama yüzü hep böyle solgun mu?â
Tristian omuzunun üzerinden baktı ve Ashtonâın aniden diÄer yöne bakıyormuÅ gibi yaptıÄını görünce kahkahaya boÄuldu. âTamam, onu kurtaralım.â Tristian elinden tutarak onu masaya doÄru götürürken Damien ve Staceyâin havuzda Devinâe katıldıklarını gördü.
âBu benim kuzenim Shae,â Shae onu dürterken beline sarıldı. âYani kız arkadaÅım Shae demek istedim,â suçlu bir Åekilde gülümsedi.
Ashton ellerini göÄsünün üzerinde birleÅtirdi ve baÅını eÄerek onları inceledi. âKız kardeÅin nerede? Aniden birisinin arkasına saklama isteÄi duydum.â
âErkek kardeÅim sana zor zaman mı geçirdi?â Angel hemen arkasından seslendi. Shaeâye gülümsüyordu kuzen sözünü duymuÅtu.
âTanrıya Åükür,â Ashton baÅını eÄip Melek uzandı ve dudaklarında hafif bir öpücük kondurdu. Aniden kıskançlaÅtı çünkü bu öpücük Hunterâa yaptıÄının yarısı kadar bile tutkulu deÄildi. âBirkaç saat daha yirmi bir yaÅında olmayacaÄımı biliyorum ama kardeÅin bana içki içirmeye çalıÅıyor.â
Onu yanına doÄru çeken Ashton, arkasında Kızılderilinin olup olmadıÄını görmek için kısa bir bakıŠattı. Tiki Barın orada bir adamın onları izlediÄini gördü, Hunter olduÄunu zannederek kaÅlarını çattı ama sonra olmadıÄını anladı. Bu adam Kızılderiliydi ama onunla ilgili bir Åey daha önce tanıÅtıklarından daha tehlikeli olduÄunu düÅündürüyordu.
Ray kaçırmak yerine, Angel'ın erkek arkadaÅına gözlerini kilitledi. Ona soÄuk bir Åekilde bakarak, doÄruca onlara doÄru yürümeye baÅlamıÅtı ve asla göz temasını bırakmıyordu. Angelâın bakıÅlarını takip ettiÄini anlayan Ray Ashtonâın ne düÅüneceÄini önemsemenden Angelâa bakarken ifadesini yumuÅattı.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «ЛитРес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию (https://www.litres.ru/amy-blankenship/baglayan-iliskiler/) на ЛитРес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.