Ben Sensiz Büyüdüm

Ben Sensiz Büyüdüm
Ataman Kalebozan

Ataman Kalebozan
Ben Sensiz Büyüdüm

BIRAKTIĞIN YERDE İÇLENDİM
“Al Yazmalım Filmine”
Bilmem kaç zamanın çaresizliği el çırptı hazana
Ve çırptı hazan dut dallarındaki tüm kırık hatıraları
Bitti
Dedin ve gittin
Bitip gittiğin yerde kışa çaldı kardelenler
Gidersen git, demiştim
Yalandı
Gitme
Bilmem kaç zamanın birikmişliği
Döküldü yanaklarıma
Ve üzüldü yanaklarımda gözyaşları
Ağlayanı sevmezdin sen hiç
Kıyamazdın ağlamama
Sarılıp saçlarıma
“Seni seviyorum ve bunu herkes biliyor.” derdin
Dediğin yerde sol yanımı kanattın
Bakıp, ardından ağladım
Sen bilme
Bıraktığın yerde içlendim
İçim yandı kırık hatıralara
Tenhalığıma döküldü
Apseli yanlarım ardından
Sen gelmedin
Şafak sökmeden hemen önce
En kara haline bürünürmüş gece
Karardığım yerde şafak hiç sökmedi
Ben hep kaldım gecede
Sen hiç bitmedin bende
Ben hiç gitmedim senden
Bekledim
Mevsimler ya güzdü ya da kara yaz
Bıraktığın yerde
Tutunamadım senden sonra
Bu mahfil
Bir nevi acayip arabesk oldum eşe dosta
Unuttursun diye ekledim
Kopuk yılları boşluklarıma
Bir adam tanıdım
Gözleri sana benzeyen
Özü senin gibi gülmüyordu bana
Karşılaşsaydık
Bir Yerde bir anda
Dökülür müydü gözümün yaşları
Bilmiyordum
Yüreğimin içinde kal
Daha da kalabilirsen
Geç oldu sen istesen de
Yarımlığım
Kalakalmışlığım
Tamamlanamaz ardından sana
Başkasının kapısındayım
Başkasının kadınıyım artık
Dönme
Artık dönme

BEN AŞKI UNUTALI YÜZ YIL OLDU
Ve
Prens intihar etmiş dediler
Bir rakkasenin kıvrak tülünde
Ölümü gör ki beklemiyordum prensi ben
Oturmuş öylece
Ayın şavkına vuruyorken aşk
Şavkın ses etmemelerini dinliyordum kült ile
Yalnız
Fütursuzca dokunduğum bir göz
Yalnızca o göz
Arada bir delleniyordu
“Beni niye sevmiyorsun?” diye
Oysa
Sevmek istedim ben
Leyla’ya kara çalarken bile
Lâkin
Yüreğimi sessizce kürtaj ettirdim o aralar
Eli titrek bir bıçağın şarabi dokunuşları ile
Bir kadının sarı uçuk benzine
Yalnızlığı yakıştırdı yaşlı hekim
Ücret ödemedim
Ben aşkı unutalı yüz yıl oldu
Olmuş mu o kadar?

SON FASIL
Yine
Ağır geçecek bu sonbahar
Açılacak
Tabutlanmış kemirgen hatıralar
Elimin tersiyle çağırdığım
İnce hüzün
Bırak acılarını açık yaralarıma
Sonbahar yine zuhur edecek
Nasıl olsa
Eğildim önünüzde
Yaşanılmamış yıllar
Döküldü saçlarımdan
Mayalanmış tüm acılar
Bir kalemde
Çizdim üzerinizi
Dibi tutmuş
Kenarı yanık ayrılıklar
“Bu son fasıldır ey ömrüm
Nasıl geçersen geç.” dedi
Bir mahzun kırk beşlik
Masamda bekleyen solgun fotoğraflar
Sonbahar yine zuhur edecek
Lâkin
Çoktan
Bu cihetten
Razı olduk
Pes olduk
Yine
Yeniden
Sana ey sonbahar

İÇLİ BİR MELODİ DÜŞECEK
Ben sana gitme demedim mi?
Ardından göç eden kuşları bırakarak kapıma
Bırakarak beni, kimsesiz sokaklara
Birlikte aldığımız sönmüş mumlara
Başucumdaki o fotoğrafa
Paltosuz çıktığım kara kışa
Bırakarak beni sensiz gittin
Biliyorum
Hayat bizsiz de akacak bir şekilde
Zor da olsa
Nefes almaya devam edeceğiz ikimiz de
Kimsesiz bir pencerede
Yemek de yiyeceğiz
Dostlarla eğleneceğiz üstelik
Ağladığımız zamanlar da olacak
Güldüğümüz de
Hatta bir an unuttuk sanacağız
Seni de beni de
Ah! Ben sana gitme demedim mi?
Sonra ardımızdan içli bir melodi düşecek
Gecenin bir yerinde
Gülüşlerimizin son demine
Belki bir simitçide
Belki bir otobüste
Belki de seni öptüğüm o yerde
Hatta bir an unuttuk sanacağız
Seni de beni de
Ah! Ben sana gitme demedim mi?
Hatırlayacağız
Hatırlayıp
Geçip giden onca
Sensizliği
Bensizliği
İçlenerek ağlayacağız
Hatta bir an unuttuk sanacağız
Seni de beni de
Ah! Ben sana gitme demedim mi?
Gitme kal kalbimde
Gittin

RÜZGÂRIN SON ŞARKISI
Tutmadan dileklerimi
Kaydıkça yıldızlarım
Karanlığa kesmiş gecelere
Akide şekerimi özledim
Çocukluğumun
Ninnisini özledim
Sırtımı yasladığım dağlar
Çekip gittiğini söyledi kuşlar
Uçurtmaların takıldığım
Esrik kuyruğunu özledim
Rüzgârımın
Son şarkısını özledim
Gökyüzüm durduğunda borana
Biliyorum, uzansan
Dokunacaktın ahlarıma
Ey ayrılık
Sen söyledin artık türkülerini
Sıra ayrılıkta
Ben
Dostlarımı özledim
Yitip gidenimin
Gözlerindeki gülüşlerini özledim
Tutmadan dileklerimi
Kaydıkça yıldızlarım
Karanlığa kesmiş gecelere
Ben elim koynumda
Özledim

ANSIZIN BİR SEVDA VURULDU
Örüldüğünde dolunay
Yıldızların vefasız ışığına
Bir sevda vuruldu hiç yoktan yere
Kasvetli küpeştelerde
Örükler çözüldükçe çözüldü
Kanarak
Denizin mavisine
Şairin dediği gibi
“İşte o ara
Yaşadık biz
Selâlalar okunmadıkça.”
Sen kokan yağmur
Düştükçe toprağa
Bir sevda vuruldu hiç yoktan
Gelin kuşağının alkımında
Renkler kibirle soldu
Bakarak
Cam çiçeğinin hüzünlü yaprağına.
Şairin dediği gibi
“İşte o ara
Yaşadık biz
Selâlalar okunmadıkça.”

HAYAT
Ad koyamadım
ya da isim bulamadım
her neyse işte o;
hayat
huylu muydu huysuz muydu
bana
bir türlü anlayamadan
ben
bu hayattan
fena kıllandım ha deyip
es geçesim varken
vazgeçtim
oturup karşısına
dikip gözlerimi
tam da
kaşlarının arasına
öldürdüm
isteye isteye
istenmeyen yanlarını
heveslice
oh canıma değsin hayat
dedim
dedemin sağır kulağına.

DURDUK YERE
Yarı yolda bırakılmış
Sadakatsizliklerden düştüm
Kırıldı akort edilemeden sol yanım
Durduk yere
Yen bulunamadı o saatte
Uğursuzluğunu çaldı baykuş
Gecenin adabı muaşeretine
İki kırık sevda yalpaladı
Durduk yere
Karanlığımın koton perdelerine
Lâkin tutunamadı
On dört taksim tecahülü arifaneye
Ajans, sona erdirip
Durduk yere
Musiki fasıllarımı
Haber geçti kaybolmuş on beş yaşımı
Kırasım varken
Şehrin tüm camlarını
Oturup bir güzel ağladım
Durduk yere
Sokak lambası ardımdan teneke çaldı
Güldü şehrin
Uyku tutmamış bir iki işkembecisi.
Karanlıktan korkan kız çocuğu büzüştü
Kırağıya düğümlendi “anne” sesi
Durduk yere
Bir kadın bu denli
Yalnız bırakılmazdı ki
Sessizce
Sehpanın tozunu aldım
Durduk yere

BAHARLAR BİTMEK ÜZERE SEVGİLİ
Baharlar bitmek üzere sevgili
Ağır aksak bir nağmenin
Yolculuğu istasyona vardı varacak
Kısa tümcelerin
Yorgun imlerle
Sonlandırılma vakti geldi çattı artık
Geç açan çiçeklerin
Çatık yüzleri ile
Ağaç diplerine dökülen sevgilerin ardından
Ölüm şarkıları söyleme zamanıdır artık
Toprak bilindik karılmalarla
Üzerime örtüleceği vakit için tempo tutuyor
Ağıt ağıt beni süreceği
Yalnızlığımın bir başınalığına
Gün yazlarında
Kavrulma vaktidir artık sevgili
Hani diyorum
Tutunsam şu uçurtmanın yalnız esrikliğine
Alır götürür mü acep beni
Öne eğilen utangaç bakışlarımın eskidenliğine?
Bulutlar usulca sokulup
Öperler mi boynumun en yalnız köşesini
Umursuzca
Tüm sevdaları ekerek saçlarıma?
Mahallede nefes nefes içe çekilen
Yağmur komşusu olmak için
Vakit tamamlandı
Bahar
Tükenmemek için direnen
Sadece on günlüğüne
Yüzülen denizlerin yaz tatili misali
Gitgide uzaklaşmakta
Uzaklaşmak ki
Tükettiklerimden
Eksilenlerimden yandıkça canım
“Sıkın dişinizi az kaldı” diyordunuz.
Evet, az kalmıştı
Azalmışlığıma
Yaralarıma bastığım tuzların yakması da
Eskisi kadar acıtıcı değildi hani
Bilmiyordunuz. Şairin dediği gibi
Kirpiklerimin ektiği tuzun yanında
Denizin mavisi ne kadar yakarsa yaksındı
Bahar gözlerimi
Hem güneş soldurmayacak mıydı
Tüm siyahlarımı?
Ki ben hiç sevmiyordum siyahın
Yüreğime ağdalı dokunuşlarını
Biliyor musunuz sevgili?
Baharlarımın ölümüne beş kala
Aslında bir o kadar da özleyeceğim
Sıkıntılarımın doğurduğu
Ve hiçbir zaman benim olmaya
Cesaret edemeyen kendimi
Benlerimde yer edenlerimi
Ve ağlayacağım usul usul sevgili
Bilemezsiniz nasıl da yakışır
Savruk gözyaşının tuzu
Saçlarını solgun yüzünün
Arkasında toplamış kadının yanağına
Onlar ki zamanında
Sessiz sedasız yok olmamışlar mıydı?
Perdeler alacalandığı vakit
Akşamın bir başınalığında?
Adı ilk Adı son
Olan baharlarımın
Ölümüne beş kala
Hâlâ seviyor olacağım
Baharlar bitmek üzereyken de
Sizi sevgili.

BENDE SEN VAR
Kayan bir yıldızın koynunda ben
Bende sen var
Sende kalbim
Kalbimde hüzün var
Tüm bunlar
Dilek tutucular yüzünden
Biliyorum sevdiğim
Üzerimizde nazar var
Al işte hüznümde
Ayrılık var
Yine

AHSEN-İ ELLA
Letafet-i ahfa dedi yürek içlenerek
Eğdi başını muhannetler bir adım ötemde

Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию (https://www.litres.ru/book/ataman-kalebozan/ben-sensiz-buyudum-69499423/chitat-onlayn/?lfrom=390579938) на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
Ben Sensiz Büyüdüm Ataman Kalebozan
Ben Sensiz Büyüdüm

Ataman Kalebozan

Тип: электронная книга

Жанр: Стихи и поэзия

Язык: на турецком языке

Издательство: Elips Kitap

Дата публикации: 25.04.2024

Отзывы: Пока нет Добавить отзыв

О книге: Ben Sensiz Büyüdüm, электронная книга автора Ataman Kalebozan на турецком языке, в жанре стихи и поэзия

  • Добавить отзыв