Şermin

Şermin
Tevfik Fikret
Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve Dünya edebiyatından seçilerek oluşturulan 100 Temel Eser, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Tevfik Fikret
Şermin

İTHAF
“Yuva”[1 - “Yuva”, fazıl kardeşim Sâtı Beyin “Yeni Mektep” inde mini minilere mahsus kısım için tercihen intihap edilen güzel isimdir (Şairin notu).]nınminiminiyavrusuna…
Yuvaşefkatyuvasıdır,
Ninelerdironuyapan;
Fakatyavrum,seninyuvan
Birmarifetyuvasıdır;
Bunuancakirfanyapar,
Bununayrıdeğerivar.
Sevyuvanı;oradasen
Kardeşlerinlekoşarak,
Ötüşerek,oynaşarak,
Öğrenirsin–öğrenmeden
Nedirzahmet,nedirkeder,–
Faidelibirçokşeyler.
Haydiyuvana,yavrucak;
Omarifetyuvasıdır,
Vefaziletyuvasıdır.
Ordafikrinuyanacak;
Ordakanataçacaksın,
Yükseklereuçacaksın!

ŞERMİN’İN ALFABESİ
– Alfabeni oku, cicim.
– A, b, c, ç, d, e, f;
G, h, ı, i, j… yok, k, l;
M, n, o, ö, p, r, s, ş;
T, u, ü, v, y, z…
Bir de yumuşak ge (ğ) var.
– Hangi harfler kalındır?
– A, ı, o, u.
– Peki. Hangileri ince?
– E, i, ö, ü.
– Hangileri bulunmuyor
Kelimelerin sonunda?
– Hocamız dört harf var, diyor:
B, c, d, g… Nine,
Ben yoruldum artık!
– Peki, yalnız söyle; cümle nedir?
– Cümle… Cümle… evet, o bir
Kelime dizisidir ki
Bir fikri tamam anlatır.
Sonuna da nokta konur.
– Süreksiz sert hangileri?
– Bilmiyorum!
– Yok, bilirsin.
– Ç, k, p, t; değil mi?
– Artık, nine, bana izin.
– Peki, yavrum, haydi oyna;
Koca bir aferin sana!

HEDİYE
Bugün benim bayram günüm,
Fakat ablama küskünüm;
Gelip demeliydi: Şermin;
Bir yaş daha aldın, sevin;
Bakınız ben değil ablam,
Yabancı olsa duramam
Kardeşçe, dostça, insanca
Hatırını sormayınca.
Lakin şu cici şey de ne?
Oo, oo! “Sevgili Şermin’e!”
Bir hediye… Ne de güzel!..
Mutlak Şehper’dendir. Oh, gel.
Cici şey, gel kucağıma;
Sürün biraz dudağıma!
Ablam da böyle bir kutu
Veriverse ne olurdu?
Benim melek Şehper’ciğim!..
Fakat acele etmeyim,
Hakikaten bu ondan mı?
Boşuna yerdim ablamı;
İçim ne kadar aldanmış,
Güzel kutu ablamdanmış,
Zaten Şermin’in bayramı
Şehper’in umurunda mı?
Beni ablam sever ancak,
Böyle başka kim anacak?
Melek ablacığım benim;
Sen benimsin, ben seninim!

UMACI
Şermin umacıdan korkar,
Zannedenler yanılırlar.
Hayır, Şermin’de doğrusu
Yoktur umacı korkusu.
Eskiden o da korkarmış,
Onu da korkuturlarmış:
“Umacı geliyor!” diye;
Çocuk, aldanır her şeye.
Lakin artık yüreğini
Oynatmıyor ne ecinni,
Ne cadı, ne dev, ne şeytan;
Çünkü… Çünkü hepsi yalan!
Ona her şeyi öğreten
Ağabeyi, bilmem nerden,
Bir gün bir kutu getirir,
Kutuyu Şermin’e verir.
”Oynat şu mandalı biraz!”
Mandalı oynar oynamaz
Kutu çocuğun elinden
Fırlar; korktuğunu gören
Ağabeyi der ki: “Şermin,
Seni titreten şu hain,
Şu korkunç şey ki kutudan
Çıkıverdi, bir kuzudan
Koparılmış bir avuç yün,
Biraz kâğıt, biraz da dün
Sana verdiğim tel yok mu,
İşte ondan ibaret.... Bu,
Seni titretti; çünkü sen,
Yazık, böyle boş şeylerden
Titreyecek kadar boşsun.
Tekmil cadın, koncolozun[2 - koncoloz: Umacı gibi çocuk korkutmaya yarayan bir uydurma, pek çirkin kimse.]!
İşte böyle hoştur.” Şermin,
O gün korkmamaya yemin
Etti; artık yalan, dolan
Çarşamba karılarından,
Cadılardan titremiyor,
“Hep kutuda onlar!” diyor.
Aklı başında insanlar
Yalnız fenalıktan korkar!..

MUHALLEBİM VE MEKTEBİM
Ninem sordu: “Şermin, kimi
Çok seversin?” “O, ninemi!”
“Başka?” “Babamı şüphesiz”
“Daha?” “İzin verirseniz
Sayayım: Muhallebimi,
Sütlacımı, şekerimi,
Hep şekerlemelerimi;
Biraz da gevrek severim…
Fakat en çok mektebimi,
Mektebimi pek severim.
Âli bina!..
Neler öğretir o bana!
Tam bir hafta oluyor ki
Biliyorum: Dünya iki
Ayrı ve büyük parçadır.
Avrupa, Asya, Afrika;
Bunlar eski,
Evet, bunlar eski dünya;
Öteki de Amerika
Ve adalar… Neydi ismi?
Avustralya, değil mi?
Evet, o, Avustralya;
Bunlar yeni dünya… demek
Toprağımız beş kıtadan,
Birçok karayla adadan,
Ve denizlerden ibaret.
Karaların isimleri
İşte hatırımda; kendim
Kitabımı dünden beri
Karıştırdım ve öğrendim
Birkaç büyük deniz. Elbet
Hocamız bugün onlardan
Bize bahsedecek ve ben
Sayacağım ezberimden:
Bahr-i Siyah, Bahr-i Sefit,
Bahr-i Muhit-i Atlasi,
İki de Bahr-i Müncemit,
Bahr-i Umman… İşte hepsi.
Yok, daha vardı; lakin
Hatırımdan çıkmış, demin
Biliyordum… Kalın kafa!
İnsan öğrendiği şeyi
Daha iyi
Öğrenmeli… Şimdi bana
Bıldır[3 - bıldır: Geçen yıl, bir yıl önce.]iyi bellediğim
En güç şeyleri sorsalar,
Bilirim; ezberlediğim
Hafızamdan çıkmaz; çıkar
Fakat onlar dikkatsizce
Öğrendiğim şeylerdir hep.
Bugün ders alırım, gece
Hazırlarım, yarın mektep—
Te dinleyin, bilmiyorsam
Eğer hepsini tastamam,
Sizin olsun muhallebim…
Bana yetişir mektebim!

KEMAN
Piyanoyu sever babam,
O da nineciğim gibi.
Piyanodan pek anlamam;
Bana, ağabeyim gibi,
Tesir eden keman sesi…
Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.
Onun o latif nağmesi…
Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.
Bazı ağlar için için,
Bazı gülmekten kırılır.
Geliyor ağabeyimin
Odasından derin, ağır,
Boğuk bir dua nağmesi…
Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.
Ah! O derin keman sesi…
Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.
Ağabeyim iyi çalar,
Bana da meşk ettirecek,
Onun birkaç kemanı var,
Birini bana verecek;
Hepsinin de güzel sesi…
Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.
Kulaklarımda nağmesi…
Do, re; mi, fa – fa, sol, la, si.

SİYAH BACI
Benim siyah bir bacım var:
Adı Leyla,
Gözü şehla…
Kollarında, ellerinde,
Saçlarının tellerinde
Pullar, inciler parıldar.
Dilber bacı!
Amber bacı!
Yatayım, akşam olsun da,
Siyah bacımın koynunda.
Akşam gelir, sabah gider;
Amber bacı!
Dilber bacı!
Bilmem gündüz nerelerde,
Hangi dağlar, derelerde
Gizli gizli seyran eder.
Gözü şehla,
Adı Leyla…
Yatayım, akşam olsun da,
Dilber bacımın koynunda.
Siyah bacım süse mecbur;
Adı Leyla…
Gözü şehla,
Bazı akşam bir ay iğne
Revnak[4 - revnak: Parlaklık, göz alıcılık.]verir kâkülüne;
O zaman pek mağrur olur.
Amber bacı!
Dilber bacı!
Yatayım, akşam olsun da,
Amber bacımın koynunda.
Bacımı pek seviyorum;
Dilber bacı!
Amber bacı!
Bana şimdi rahat haram,
Bacımın koynunda akşam
Fakat rahatça uyurum.
Adı Leyla,
Gözü şehla…
Yatayım, akşam olsun da,
Siyah bacımın koynunda.

RÜYA
Tatlı bir yüz,
Düşün, nine,
O kadar hoş bir yüz ki ben
Seni zannettim görünce,
Seni zannettim ve öptüm.
Saçları da büklüm büklüm;
Tıpkı seninkiler gibi;
Seninkiler gibi ince
Ve lepiska.
Süsü âdeta sade, düz;
O da tıpkı seninkine
O kadar benziyor ki sen
Sanki karşıma çıkmış da
Benden kaçmak ister gibi
Gayet yabancı duruyor;
Gideceğin yolu benden
Soruyordun,
Tekrar sordun,
Dedim ki: “Başkasından sor!
O yabancı duruş; fakat
Gücüme gitti hakikat!…”
O dakika
Sen silindin,
Babam geldi; lakin nasıl?
Saçı başı darmadağın,
Telaş içinde; sanki ben
Hastalanmıştım, yahut sen
Bende kocaman bir kusur
Görmüş de öfkelenmiştin…
Sordu: “Buradan bir kadın,
Tatlı bir yüz,
Geçti mi?…” Ben, yarı şaka,
Yarı öfke, dedim: “Demin
Bir kuş geçti…” O muttasıl
Soruyordu: “Tatlı bir yüz,
Bir güler yüz?…” Ben, bifütur,
İçimi çektim, ağladım:
“Güler yüz görmedim, asıl
Bana ninem
Bile, bilmem
Niçin, dargın… Ooh, anladım:
O beni sevmiyor, eyvah!”
“Yavrum, hayırdır inşallah!”

ÖKSÜZ
“Her gün mektebe gelirken
Kulübesinin önünden
Geçtiğiniz fakir kadın
Pek hastadır; belki yarın
Çocuğu öksüz kalacak;
Bilmem, onu kim alacak?
Onlar için
Dua edin!”
Bugün derste hoca efendi
Bize bunları söyledi.
“Kuzum anne, öksüz nedir?”
“Öksüz, öksüz… Ah! Sen de bir
Yarım öksüz değil misin?
Büyüdün de onun için
Söylüyorum; güzel ninen
Kaç yıl oldu bu âlemden
Çekileli… Ben halanım;
Vakaa[5 - vakaa: Gerçi, ise de, her ne kadar.]ben de ananım.
Baban asker, uzak yerde;
Kim bilir, hangi çöllerde
Sayıklıyor şimdi seni!
Görmedin nineciğini;
Sen dünyaya geldiğin gün
O dünyadan gitti, küskün.”
“Ben onu hiç bilmiyorum.”
“Evet, bilmezsin, yavrum,
Görmedin ki…” “Yalnız bilsem,
Size benzer miydi ninem?”
“Hayır, benzemezdi; fakat
Biz sana benzeriz, şefkat;
Öksüzüz ben de, baban da.
Bil ki, evladım, cihanda
Yarım öksüzler pek çoktur,

Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию (https://www.litres.ru/book/tevfik-fikret-32646142/sermin-69428062/chitat-onlayn/?lfrom=390579938) на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

notes

1
“Yuva”, fazıl kardeşim Sâtı Beyin “Yeni Mektep” inde mini minilere mahsus kısım için tercihen intihap edilen güzel isimdir (Şairin notu).

2
koncoloz: Umacı gibi çocuk korkutmaya yarayan bir uydurma, pek çirkin kimse.

3
bıldır: Geçen yıl, bir yıl önce.

4
revnak: Parlaklık, göz alıcılık.

5
vakaa: Gerçi, ise de, her ne kadar.
Şermin Tevfik Fikret

Tevfik Fikret

Тип: электронная книга

Жанр: Сказки

Язык: на турецком языке

Издательство: Elips Kitap

Дата публикации: 25.04.2024

Отзывы: Пока нет Добавить отзыв

О книге: Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve Dünya edebiyatından seçilerek oluşturulan 100 Temel Eser, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır.

  • Добавить отзыв